my sister

584 82 131
                                    

Yorum ve oylarınızı heyecanla bekliyorum. Emin olun çok mutlu oluyorum geri dönüşlerinizle. 💞

Changbin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Changbin

Cam kenarına kurduğum yatağımda sırtımı duvara yaslamış gökyüzünde parıldayan Ay ve yıldızları izliyordum. Zihnim boştu, yalnızca izliyordum sonsuzluk dolu evreni ama onun isminin aklıma dolduğu an zihnim savaş alanıymışcasına anılarla doluyordu.

Bedenimi geri bırakıp yastığıma bırakmıştım başımı. Tavanda onun görüntüsünü oluşturuyordum. Onu görememek, dizlerinde huzurla gözlerimi kapattığım, bana her an yanımda olduğunu hissettiren gözlerini görebileceğim bir anı kalmamıştı ortada.

Boğazıma kadar bastıran ağlama duygusunu dudağımı bastırarak yok etmeye çalışıyordum. Ağlamıştım durmadan, onun yokluğunu kabul edemeyen zayıf ruhum acı çekmişti günden güne. Şimdi ise büyümüştüm sözde ama hâlâ ablasının sevgisi ve ilgisine muhtaç küçük Binnie'ydim ben.

O lanet odada ablasına sımsıkı sarılıp korkusunu bastırmaya çalışan Changbin'dim ben. Hikayem çoğu insandan farklı ve acı doluydu, ayakta durabilmem ise tamamen ablam sayesindeydi. Oydu beni her düştüğümde kaldıran, yaralarımla özenle ilgilenen.

Beraber düştüğümüz bir anda bile aşınmış, kanayan elleri ve dizlerine inat ilk benimle ilgilenmek için kalkardı ayağa. O böyleydi, böyle olmaya devam da etmişti.

Sahipsiz olan beni ailesi sahiplenmiş, kaybettiğimiz ailemizden sonra ise acı çeken yalnızca benmişim gibi benimle ilgilenmişti sadece. O bir abladan fazlasıydı.

Ona sayısız kez kızıp ağlamıştım karşısında bu huyundan dolayı. Beni ön plana alıp kendini umursamaması delirtiyordu her seferinde beni. Yine de yüzüne o acı ve sahte gülümsemesini alıp kollarına bana sarıyordu.

Ablam hiç kimsenin sahip olamayacağı bir aileydi benim için. Anne ve baba kavramı önemsiz olmuştu onun varlığıyla. O her şeydi benim için.

Ve şimdi bu küçük çocuk her şeyini kaybetmişti.

Titreyen dudaklarımı daha fazla bastırmayı bırakıp yan dönmüş, göz yaşlarımın yastığıma akmasına izin vermiştim.

Yatağımın yanındaki çekmeceyi açıp katlı mektubu almıştım elime. Ondan kalan son şeydi bu kağıt parçası. İlk okuduğumda üzüntü, sinir, hayal kırıklığı ve daha anlamlandıramadığım sayısız duyguyla sıkmış ve bazı kısımlarını yırtmıştım. Bantlı bir şekilde karşımdaydı şimdi. Hyunjin hyung parçalarını alıp bantlamış tekrar masama bırakmıştı. Ondan kalan son şeyin bu olduğunu o da çok iyi biliyordu.

El yazısıyla özen göstererek yazmıştı ismimi. Bana okuma yazma öğrendiğim zamanları hatırlatıyordu bu.

Yanağımı silip mektubu okuduğum sayısız sefere inat ilk kez okurmuş gibi derin bir nefes almıştım.

Hellevator • HyunjinWhere stories live. Discover now