"Biliyor musun bu nehirde insan kılığında canavarların yaşadığından söz ediliyor. Seçtiği kurbanlarının kötü anlarında tıpkı pusu kurar gibi sudan çıkar, o günlerini hayatlarının en kötü günü gibi düşünmelerini sağlarmış. Ona karşı güçsüz düştüğün a...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Tanrı aşkına yeni geldik, direk göreve çıkıyoruz."
Mihee'nin homurdanmalarını dinleyerek hazırlanıyordum. Uçaktan iner inmez görev ihbarı almıştık. Yorgun olsak da yardıma muhtaç bir insanı yarı yolda bırakamazdık.
Silahımı belime takıp siyah ve yüzümü kaplayan maskemi dolabımdan almıştım.
"Ben arabaya geçiyorum. Hızlı ol sende."
Cevap vermesini beklemeden alt kattaki otoparka inip arabaya binmiştim. Yeonjun çoktan hazırlanıp arabaya binmişti.
"Keşke önce aileni görebilseydin."
Gülümseyerek başımı iki yana sallamıştım.
"Sorun değil Yeonjun, o miniği kurtarmak önceliğimiz."
Başını aşağı yukarı sallayıp mırıldanmıştı.
"Beni de tanıştırırsın değil mi onlarla? Özellikle kardeşini çok merak ediyorum."
Kıkırdayarak başımı aşağı yukarı sallamıştım.
"Çok iyi anlaşırsınız emin ol. Senin gibi çatlaktır biraz o da."
Ters bakışlar atmaya başlamıştı. Omzunu pat patlayıp gülmüştüm.
"Şaka yaptım."
Çok geçmeden Mihee ve Wooyoung'da binmişti arabaya.
Wooyoung direksiyona geçip beklemeden çalıştırmıştı arabayı.
"Çocuk on yaşında, şüpheli şahıs yalnız. Silah taşıyor olabilir. Görevimiz çocuğu zarar görmeden çıkarıp o şahsı da polise teslim etmek. Dosya biz işi halleder halletmez ulaşacak emniyete."
Sözlerimle hepsi onaylamıştı beni.
"Mihee ne olur olmaz, emniyeti takip etmeyi sürdür. Onlardan önce halletmemiz gerek."
"Tamamdır."
"Wooyoung sen de dışarıda bekle. Yeonjun ve ben içeriyi hallederiz."
Koltuğun arkasını açıp kulaklıkların birini Yeonjun'a birini de kendime almıştım. Yolun az olduğuna emin olup maskemi yüzüme oturtmuştum.
"Çocuk polisle iletişime geçti şüpheli şahsın telefonundan. Polis her an gelebilir."
Mihee'nin sözleriyle derin bir nefes almıştım. İşi biraz daha hızlı halletmemiz gerekecekti.
"Arabadan iner inmez kod isimleri devrede."
Hedef noktaya varmamızla arabadan inmiştim hızlıca. Yeonjun'un da yanımda olduğunu görüp evin etrafını dolanmaya başlamıştım. Pencerelerden içeriyi kontrol ediyordum. Küçük çocuğun odada eli kolu bağlı tek başına olduğunu görmemle eğilmeyi bırakıp pencerenin açık olup olmadığını kontrol etmiştim.
