"Biliyor musun bu nehirde insan kılığında canavarların yaşadığından söz ediliyor. Seçtiği kurbanlarının kötü anlarında tıpkı pusu kurar gibi sudan çıkar, o günlerini hayatlarının en kötü günü gibi düşünmelerini sağlarmış. Ona karşı güçsüz düştüğün a...
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin olur mu, üzülüyorum galiba biraz (TT)
Keyifli okumalar ❤️
🎶 Billie Eilish - everything i wanted
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neydi yaşamınızın şu an ki sebebi? Neden yaşıyordunuz, yaşıyordum, yaşıyorduk? Neydi hâlâ bu sayfaları okumanızı sağlayan şey?
Vazgeçmemek, hem de son ana kadar.
En azından benim için buydu sebep. Ölümün kıyısında bile olsam sımsıkı tutmuştum yakalarından her kimse beni bu hale getiren, tutmalıydım da. Neydi o halde yaşamamın sebebi?
Yaşam tuhaf bir kelimeydi, ölümün zıttı değildi benim için. Yaşarken de ölmenin tadına çok net varmıştım. Asıl ölüm fiziksel değildi ya da çok farklıydı bedenin ölümünden. Asıl yok oluş ruhun ölümüyleydi.
Şu an durduğum bu nokta hangi kısımıydı yaşamımın? Bitmiş miydi gerçekten? Aldığım bu derin nefes ilk kez yakmıyordu ciğerlerimi, sanki herkes gibi sıradan bir koşuşturmanın ortasındaydım şu an. İntikam almam gereken kimse yoktu, öldürmem gereken de. Yaşamak için kendimi her an korumak zorunda değildim, uzaktı o günler. En azından öyle umuyordum.
Temiz sayfalarım renkli kalemlerle mi kirleniyordu artık?
Hayır, koca bir hayır. Geçmezdi, bu kadar farkındayken her şeyin elimde olmazdı renkli bir dünyaya sahip olmak. Siyah ve beyazdan ise rahatsız değildim, belki biraz da kırmızı.
Nettim, her zaman olduğu gibi. Yalnızca uzaktım artık eskiye, uzak olmak istiyordum. En azından peşimden kovalamadığı süre boyunca.
Hayatımda bulunan o kırmızının artık Hyunjin olmasını istiyordum tamamen. Kan, dehşet, korku, hırs anlamına gelmemeliydi artık kırmızı benim için. Sevgilim olmalıydı kırmızım; aşk olmalıydı, tutku olmalıydı, mutluluk olmalıydı anlamı.
"Noona taksi geldi, hadi gidelim."
Daldığım sayfadan başımı kaldırmıştım. Dikkat ederek kapatıp çantama bırakmıştım defterimi.
"Diğerleri varmış mı?"
"Evet, her şey yolunda endişelenme."
Çantamı sırtıma takmış bavulumun kulbunu kaldırıp Yeonjun'un ardından ilerlemeye başlamıştım.
Havalimanının bekleme yerinden çıkmıştık, yağmur yağdığı için içerde beklemeyi tercih etmiştik taksi gelene kadar. Hepsi ilk gelen yolcuları alıp gitmişti.
"Bayan Moretti!"
Bana seslenip el sallayan takım elbiseli adamı görmemle taksiye binmek isteyen Yeonjun'u tutmuştum kolundan. Elindeki şemsiyeyi ıslanmamamız için üzerimize doğru tutmuştu.
