2. Bölüm

17K 845 1K
                                    

Herkese merhaba☺

Nasılsınız?

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın🙏🥰

Keyifli okumalar❤

Sınır; 85 vote 140 yorum

💫💫💫

Mardin'e gelen acı haberle yer yerinde sallanmış, taş üzerinde taş kalmamıştı.

Kimi bu duruma hüzünle göz yaşı döküp, ağıt yakarken, kimisi de zehirli diliyle namussuz insanın sonu ne olacaktı ya ölümden başka deyip üç aylık bebeğin yetim ve öksüz kalmasını doğru sebebiyet veren kişiyi haklı bulmuştu.

Zira İnsanoğlu yargılamayı çok ama çok severdi!

Hele ki masum birini...

Doğru demeden yanlış demeden duyduklarına inanıp, asar keser en son da o insanın infazını verirlerdi.

Öyle ki kaçan kıza namussuz gözüyle bakarlardı Şilan Miroğlu'na baktıkları gibi...

Evlenmeden önce birine gönül verene de namussuz gözüyle bakarlardı Şilan Miroğlu'na baktıkları gibi...

Sırf nişanlanacağı adamı kabul etmedi diye ölümüne dayak yiyip, babasının hiç acımadan beş parmağını kırdığı Şilan'a da namusuz gözüyle bakarlardı.
Bakarlardı işte en küçük hata da namusuz gözüyle bakarlardı...

Bu zihniyet yüzünden daha gençliğinin baharında olan Şilan Miroğlu ve Reşat Miroğlu ölmemiş miydi?

Jiyan, anasız babasız kalmamış mıydı daha kundakdayken?

Kardeşinin saçlarını okşayan, merhametini ondan hiç eksik etmeyen, her zaman arkasında dağ gibi duran Zınar ağa da canından çok sevdiği annesinin, babasının emanetini kaybetmemiş miydi bu töre bu zihniyet yüzünden?

Zınar Miroğlu aldığı haberle yığılıp kalmıştı.

Gitmişti...

Reşat Miroğlu gitmişti...

Abisini arkasında bırakıp, gitmişti...

Zınar Miroğlu kafasını duvarlara, duvarlara vurmuş, kardeş acısından deliye dönmüştü.

Üç gün boyunca ne yemiş, ne içmişti.

Yediği zehir olmuş içtiği ise zemberek...

Kardeşi o toprağın altında cansızca yatarken, onun boğazında lokma geçer miydi hiç?

Reşat'ı üzülmez miydi?

Abi, benim değerim sende bu kadar mı demez miydi?

Kırılmaz mıydı?

Daha kızının kokusuna bile doymamıştı kardeşi kendisi nasıl kalkardı istediği gibi yiyip içerdi?

Haksızlık olmaz mıydı?

Zınar ağa kimse acısına şahit olmasın diye kendisini çalışma odasına kapatmıştı. Dünyadan bağını koparmıştı.
Herkes için zordu ama kardeşini, diğer yarısını kaybeden Zınar ağa için daha çok zordu.

"Reşat Mardin'e gelin sizi canım pahasına korurum. Kimse size el uzatamaz, uzatmaya cesaret edemez! Zınar Miroğlu'nun soyadını taşıyan birine değil zarar vermek yan gözle bakamaz bırayemın topraklarına dön sizi uzak diyarlarda ne kadar koruyabilirim?" Kaç kez dillendirmişti cümleyi hatırlamıyordu sayısını.

Mübrem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin