🕊19. Bölüm🕊

16.8K 924 1.3K
                                    

Merhaba canlar bölüm biraz geç atıyorum kusuruma bakmayın ama ancak yetişti. Gerçekten hem ruhen hem de bedenen çok yorgunum o yüzden anlayışla karşılayın:)

Bu bölüm bomba bir bölüm bence herkesin çok beklediği o sahne geldi:)

Neyse keyifli okumalar;)

Vote ve yorum yapmayı unutmayın❣️

Sınır; 480 vote 1300 yorum

🕊🕊🕊

"E kimse bize bu çocukların çok kötü kaka yaptığını söylemedi ama!"

Ferman burnuna bir mandal takmış boğuk ses tonuyla konuşup, Arman'ın altını değiştirmeye çalışıyordu. Sadece çalışıyordu! Çünkü ıslak mendile bebeğimin poposuna sileceğine, karnını siliyordu.
Zavallı oğlum ise rahatsız olduğu için içi çıkarcasına ağlıyordu.

Ferman'a katıla katıla gülmek istiyordum ama zavallı üç günlük Arman'ımın ağlaması engel oluyordu.

"Ferman sen çocuğun karnını niye siliyorsun?"

"Ya neresini sileceğim?" Diye sordu saf saf bana bakarak.

"Poposunu!" Dedim kendisini aydınlatarak.

"Saçmalama" diye hiddetle itiraz etti. Sanki bunu yaparsa dünya tersine dönecek ve kendi namına bir şey kalmayacak...

"Çocuk pişik olacak!" Sinirle kendisine kızıp, kucağımda sessizce göğsümü emmeye çalışan Doğu'ya yardım ettim göğsümün ucunu ağzına vererek.

"Ulan ben yapamıyorum!" İsyan edip, çocukların bakımından kaçmak istercesine bana mahsum mahsum baksa da acımadım kendisine zira sefasını çeken cefasını da çekerdi.

"Yaparsın! Yaparsın! Ben inanıyorum sana!" Diyip kendisine bir öpücük attım.

Dudaklarının arasında duymadığım bir şeyler fısıldayarak yüzünü buruşturup, Arman'ın poposunu silmeye başladı.

İki bebeğim o kadar güzeldi ki herkesten soyutlanıp sadece onlara odaklanıyordum üç gündür. Aramızda tarifi imkansız bir bağ oluşmuştu. Anlatılmaz yaşanırdı...

Herkes sofraya otururken, ben önce bebeklerimi emzirip karınlarını doyuruyor sonra sofraya oturuyordum. Zira Ne kadar aç olursam olayım, onların karnı doyunca benimde karnım doyuyordu. Bu mucize gibi bir şeydi!

Herkes kendi arasında muhabbet edip, ciddi konular konuşurken ben sadece Arman ve Doğu'nun bir iki bebeksi sesini duymak için bir an kulağımı ikisinden çekmiyordum, çekemiyordum.

Herkes yatağında yatarken, ben bebeklerimin beşiğinin yanında sızıp kalana kadar uyumuyordum. Sanki, sanki ben yatarsam onlar bilmeden kendisine zarar verecekmiş gibi hep diken üstündeydim.

Ferman nihayet altını temizlediği oğlumuzun tulumunu tekrar giydirip, kucağına alıp, siyah seyrek saçlarını öptü göğsüne yatırarak.

"Ben söyleniyorum falan ama bu kerataların doğması çok iyi oldu be Jiyan sanki onlar olana kadar biz hep eksikmişiz gibi geliyor bana."

Gözlerimi huzurla kapatıp, kendisini onayladım. Yüz parçalık yapbozun en önemli iki parçasıydı onlar. Onlar olmadan o yapboz resmi ortaya çıkmıyordu!

Mübrem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin