🕊9. Bölüm🕊

15.9K 883 704
                                    

Merhaba canlarım🥰

Nasılsınız?

Beni sorsanız çok yorgunum. Dün bir yaşında olan kuzenimin üzerine çok ağır bir demir düştü ve tüm vücudu darbe aldı. Annesiyle, kendisini hemen hastaneye götürsek de hastaneye yakın gözleri kapandı. O an yaşadığım korkuyu anlatamam. Annesi korkmasın diye söyleyemiyordum da... Acile geldiğimiz de ise annesinden önce ben kucağıma aldım uyanması için sürekli çimdikliyordum falan ama uyanmıyordu. Korkum o an on katına çıktı ve panik atak geçirdim. On dört saat boyunca hastane de kendisini bekledik ve sonunda herhangi bir beyin kanaması geçirmediğini öğrendik. O an şükür Dedim. Tüm uykusuzluğuma, yorgunluğuma değdi Dedim.

Vote ve yorum yapmayı unutmayın!

Keyifli okumalar☺️

Sınır; 300 vote 550 yorum

🕊🕊🕊

Bir gün içerisinde kaç kez darbe alırdı insan? Bir, iki ya da daha fazlası bilinmez...

Yüreği yaralı masum bir insanı daha fazla hırpalamak zevk mi veriyordu FermanMiroğlu'na?

Anası, babası yok zaten bir taş da ben mi atayım diyordu aklınca? Yaradan da mı korkmuyordu? Kalp kırmanın ne kadar günah olduğunu bilmiyor muydu?

Hüzün, acı, keder hepsi beni bulmuştu zaten onun bir şey yapmasına gerek yoktu. Jiyan'ın kalbi anasının, babasının töre yüzünden öldürüldüğü gün paramparça olmuş bir daha toparlanamamıştı.
Bir kalp bu kadar yaralıyken daha da zarar vermek vicdansızlıktı! Günahtı!

Bu kadar kin, öfke nedendi anlamıyordum! Ben hiç bir zaman kendisine kötü bir şey söylememiş ve ya etmemiştim. Kendi küçük dünyamda yaşayıp gitmiştim ben. Ferman gerçekten ama gerçekten isteseydi sevdiğine kavuşmanın bir yolunu elbet bulurdu. Sorunun bende olduğunu belirtse de o da çok iyi biliyordu ki ben kendisinden güç olarak da yaş olarak da çok küçüktüm. Savaşma kabiliyetim çok azdı ama o istese Mardin'i bile yerle bir ederdi sevdası için.

O kadar dengesiz bir insandı ki, insan şaşırıp kalıyordu hareketleri karşısında. Sabaha "gece", geceye "sabah" diyen biriydi Ferman Miroğlu! Onunla bir hayat paylaşmak gerçekten çok zor olacaktı.

Benimle evlenmeyi önce kabul etmiş ardında Meltem denilen kadınla ilişkisine devam etmişti. Utanmadan, arlanmadan bir de kalkıp üzerine kuma olarak getiririm diye tehdit ediyordu!

Yapar mıydı peki?

Yapardı!

Sadece dilinde dökülmesi bile bu kadar canımı acıtmayaca yetmişken, anlattıklarını gerçeğe dönüştürüğü zaman ne halde olurdum kim bilir...

Yaşadığım topraklar da kuması olan çok kadın vardı. Hepsinin kocalarının geçerli bir nedeni vardı...

Çocuğu olmuyor diye üzerine kuma getirilen kadınlar vardı...

Kocasını ihtiyaçlarını tam karşılaşamıyor yenisi daha cilveli olur diyerek üzerine kuma getirdikleri kadınlar vardı...

Vardı yani hepsinin bir nedeni, bir bahanesi vardı.

Mübrem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin