47. Bölüm

3.4K 384 150
                                    

Merhaba canlar🥰

Nasılsınız?

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ❤

Keyifli okumalar❤

...

Ferman'dan

Hastanede bir gün kaldıktan sonra taburcu olmuş, hep beraber evin yolunu tutmuştuk. Şoför koltuğunda Fatih hemen yan yolcu koltuğunda Ferzan ve arkada dizlerimde yatan Jiyan vardı.

Kimseden gerekmedikçe bir çıt sesi dahi çıkmıyordu sessizliğe ant içmiş Jiyan'a saygısızlık yapmak istemiyormuş gibiydik... Kendi aramızda haberimiz olmadan yemin etmiştik o iyi olmadan biz hayatımıza bakmayacak şen şakrak olmayacaktık. Belki annem ve babam, annesi ve babası olmamamıştı ama Ferzan kesinlikle bir abi olmuştu Jiyan'a her anında yanında olmuş bana bile yeri gelince rest çekmiş ama oyun arkadaşına asla rest çekmemişti. Çekememişti...

Derin nefes alarak sıkışan göğsümü rahatlatmaya çalıştım ama bir türlü olmadı. Aldığım darbeden miydi yoksa Jiyan'ın cansız bir manken gibi dizlerimde yatması mıydı bilmiyordum. Canım fazlasıyla acıyordu ama onun canı benim canımdan bin kat daha çok acıyordu.

Bitmez dediğim kadınım bitmiş, düşmez dediğim kadınım düşmüştü. Nereye kadar dayanacaktı ki? Hepimiz insandık ve hepimizin düştüğü anlar oluyordu ve Jiyan o anlardan birisini yaşıyordu elbet tekrar daha güçlü şekilde ayağa kalkacaktı sadece zamana ihtiyacı vardı. Kendisini gerçekten seven insanların etrafında olmasına...

Jiyan ve çocukların yaşadığı konağın önünde duran arabayla, dakikalardır dizlerimde bomboş gözlerle etrafı izleyen kadının saçları üzerinde ki elimi mecbur kalarak yavaşça çektim. Bir anlığına bile olsa elimi üzerinden çektiğim için kendime bildiğim bilmediğim tüm küfürleri saydım. Onun yalnız olmadığını hissetirmeli ve kalbine dokunmalıydım.

Fatih'in açtığı kapıdan inerek arabanın etrafında dolanıp Jiyan'ın olduğu tarafa geldim. Hala öyle uzanıyordu ufakta olsa kendisini toparlamamıştı nasıl toparlasındı ki bitmiş tükenmişti.

"Gel kurban olduğum." Dedim yavaş bir şekilde bedenini oturur pozisyona getirip , kendime çektim. Normal de kucağıma rahat almam için yardım ederdi ama parmağını dahi kıpırdatmadı.

"Abi senin ağrıların var istersen çekil ben alayım." Diyen Fatih'e cevap verme gereği dahi duymadım. Benim iki ağrım Jiyan'ın tükenmişliğinden daha önemli değildi!

Bir elimi dizlerinin altından bir elimi de beline sarıp kucağıma aldım. "Kollarını boynuma sar düşme." Diye komut verdim ama kucağında ki ellerini birbirinde ayırmadan öylece devam etti.

Mübrem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin