🔥6. Bölüm🔥

15.4K 787 360
                                    

Merhaba canlar:)

Nasılsınız?

Yine bir ben ve yine bir yeni bölüm😌

Vote ve yorum yapmayı unutmayın

Keyifli okumalar🥰

Sınır; 140 vote 320 yorum

🌜🌟🌛

Nişan törenin başlamasıyla Zelal annem yanımıza gelip artık aşağı inmemizin gerektiğini söylemişti.

İkimiz de birbirimize her ne kadar kızgın olsak da şimdilik barış ilan etmeye karar vermiş, uzatığı koluna ince ve narin parmaklarımı sarmıştım.

Beraber odadan çıkarken, davetiyelerinin tüm odak noktasını kendi üzerimize çevirmeyi başardık ilk adım da ...

Heyacan dan mı yoksa stresten mi bilinmez ama karnıma küçük küçük iğne batırıyorlarmış gibi hissettim.

Merdivenlerin başına gelmemizle Ferman'ın koluna daha sıkı sarıldım. Cesaret almak istercesine... Ne kadar çekingen olmasam da ilk defa böyle bir ortam da başrol olduğum için utanç hisi bedenimi sarmıştı.

Dost, akraba herkes burdaydı. Ama benim gözlerim asla burda olmayacak iki kişiyi arıyordu.

Yıllardır bir kez olsun Zelal annem ve Zınar babam yokluklarını hissetirmemişti Allah onlardan razı olsundu ama bugün yoklukları o kadar belliydi ki, yüzlerini bile hatırlamadığım anne ve babamı ne kadar özlediğimi, yanımda olmalarını istediğimi idrak ettim.

Gözlerimin yanmasıyla ve burnumun sızlamasıyla. "Duygusallığın sırası değil şimdi." Dememle Ferman'ın bakışlarının hedefi oldum. Ben içimden dememiş miydim onu?

"Sen onları göremesen de onlar seni görüyor. Destek almak istiyorsan kolumu bırakma ve gökyüzüne bak."

Dudaklarının arasında çıkan sözlerle içim sımsıcak oldu. Yüzümde beliren tebessümle başımı aşağı yukarı doğru salladım. Dediklerini yaptım önce gökyüzüne baktım ardından kolunu hiç bırakmayacak gibi sımsıkı tutum. Desteğine ihtiyacım vardı her ne kadar belli etmesem de herkesten farklıydı... öyle belirlemişlerdi ben dünyaya gelince!

"Teşekkür ederim." Dedim minnet duyarcasına.

"Ne için seninle evlendiğim için mi? Bana değil git babana teşekkür et."
Dedi ve seslice güldü. Gülüşüyle gözleri küçüldü ilk defa bu kadar yakından gülerken görüyordum onu ve fazlasıyla tatlı bir gülüşü vardı. Hayran kalmamak elde değildi yüzüne ve gülüşüne... İç çekmemek için kendimi zor tutum.
Çoğu kızdan kesinlikle şanslıydım. Ferman Miroğlu gibi bir adam kocam olacaktı. Gülmemek için kendimi zor tutum. Bende acı arsızlık yapıyordu anlaşılan!

"Yaaa... yaa...." Dedim az önce ona hayran kalmamışım gibi sahte yakarışla. "Seni, bana alıyor diye havalara uçasım var."

Cevap vermedi daha fazla. Son basamağı da inmemizle herkesten bir alkış tufanı koptu.

Etrafa kulak vermemle yüzümde ki tebessüm gülüşe döndü. Kimi gıpta ederek bizden bahsederken, kimi de hasetliğinden benim ne kadar çirkin bir kız olduğumu ve Ferman'a laik olmadığımı söylüyordu.

Kimin ne söylediği umrumda değildi sadece anı yaşamak istiyordum doya doya.

Kolumda ki adama dönerek; "Dans edelim mi?" Diye sordum kısık ses tonuyla.

Mübrem Where stories live. Discover now