🕊34. Bölüm 🕊

8.7K 564 90
                                    

Merhaba canlar❤

Nasılsanız?

Vote ve yorum yapmayı unutmayın:)

Beş bin iki yüz elli iki kelimelik bir bölüm sizi bekliyor o yüzden lütfen yıldıza basınız ve bol bol yorum yapınız:)

Sınır; 690 vote

Keyifli okumalar 🥰

....

Bir gün kalkıp deseydiler seni büyüten kişiler düşmanın olacak, gür bir kahkaha atar benimle dalga geçtiklerini düşünürdüm. Zira Jiyan Miroğlu'na göre kız kardeşi ve babası kusursuzdu herkes onu sırtından bıçaklardı ama zamanında canından çok sevdiği kız kardeşi ve babası asla sırtından bıçaklamaz, ihanet etmezlerdi.

Güvendiğim yerden vurmuşlardı beni. Ailem bildiğim insanlar hiç acımadan beni bir uçurumdan aşağı itmişler ve yaşayıp, yaşamayacağımı gram umursamadan bana bırakmışlardı seçimi. Ya hayata kalacak savaşacaktım ya da masumluğumla beraber ölecektim.

Ben ise birinci seçeneğe sıkı sıkı tutunmuş baş kaldırmıştım ailem bildiğim insanlara. Masumiyetimi kaybetmiştim. Ellerim kana bulanmıştı lakin pişman değildim. Bir kere kendi hür iradem olmadan evlenmiştim ama bu sefer olmazdı. Yapamazdım çünkü toy değildim. Aklım eriyordu on yedi yaşında ki saf Jiyan değildim. Neler olacağını biliyordum. Bazıların çıkarı uğruna yapılan bir evlilik bana asla toz pembe bir evlilik getirmezdi.

...

Kendi ayaklarımla geldiğim Miroğlu konağın tam tahta kapısının önünde durarak, derin bir nefes alıp temiz havayı içime çektim. Zira güçsüz kalan kalbim artık stress ve sıkıntıya dayanamıyordu. Dayanmıyordu. Her aldığım nefeste bir ok kalbime saplanıyor dehşet bir acı çekmeme neden oluyordu. Lakin güçlü ve ayaklarımın üzerinde dimdik durmak zorundaydım yorgun kalbimin aksine...

Güçlü kalmazsam gram merhamet ve vicdan duygusu göstermeden hamam böceğini ezdikleri gibi bir bir beni de ezip üstümden geçeceklerdi. Kalpleri katıydı kalpleri! Kötü olmasaydı hiç bugünlere gelir miydik biz? Gelmezdik, gelmezdik.... Zınar Miroğlu bu kadar bencil olmasaydı gelmezdik!

Bana yuva vermiş zamanı gelince de tekrar kendi elleriyle söküp almıştı. Önümde ki şaşalı kapıya bakarak alayla tebessüm ettim. Ne acıydı değil mi bir zamanlar bana yuva olan bu ev artık can düşmanlarımla doluydu. Aynı kan bağım olduğu insanlarla artık kan düşmanıydım. Gelmemem gerekiyordu biliyordum ama ben deli bir cesaretle yine emridilen kuruları bir bir çiğnemiş ve çocuklarımın iki tebessümü için gelmiştim. Canımın bir önemi yoktu evet korkuyordum bu konağın kapısından içeri girdiğim an başıma neler gelecekti bilmiyorum lakin ben anneydim çocuklarına değer veren bir anne! Babaları madem dışarı çıkamıyordu bende en azından görüşmeleri için bir görüşme sağlanması için kendimi feda ederdim.

Mübrem Donde viven las historias. Descúbrelo ahora