🕊45. Bölüm🕊

6.1K 513 157
                                    

Merhaba canlar çok uzun süre oldu değil mi vallahi bende sizleri özledim ama sorun vardı biliyorsunuz çözülmüyordu hala kaydedemiyorum bölümü notlarda yazdım biraz zor oldu ama değdi neyse ki...

Keyifli okumalar🫂

....

Jiyan'dan

Çocukların velayetini almakta hala kararlı ve ısrarcıydım ama Ferman da bir o kadar kararlı ve ısrarcıydı ben tırnaklarımı çıkardığım an o da geri durmayacak ve tüm gücüyle karşılık verecekti savaşıma. Bu süreçte hangi taraf çok zarar görecekti bilmiyordum ama tek temenim çocuklarımın yıpranmaması ve üzülmemeseydi.

Çok sancılı bir dönemdi benim için zira ne önümü görebiliyordum nede arkamı..
Yaşadıklarım o kadar ağır ve katlanılmaz geliyordu ki artık verdiğim kararların ne kadar doğru ya da yanlış olduğunu umursamadan sonu belli olmayan bir yolda yürümeye devam ediyordum.

Kendim için artık bir şeyler yapmamın zamanı gelmişti de geçiyordu. Hayır bahsettiğim okul ya da bir iş yeri açmak değildi asıl bahsetmek istediğim bana acımayan insanları tamamen hayatımda çıkarmaktı aksi halde zarar görmeye devam eden tek kişi ben olacaktım. Evime kabul ettiğim annem, Ferman, abilerim hepsi zamanında bana etmediğini bırakmamıştı Ferzan hariç o istediği gibi kalabilirdi eskisi gibi ama bugün verdiğim kararla ne kadar çok kişinin kalbi kırılacak olsa da yol vermem gerekenlere yolu göstermeliydim.

İlk adımı da sabah avukatımı arayarak adım atmıştım. Şimdi karşımda velayet davası için konuşan avukatı kulağımı dört açmış dinliyordum.

"Jiyan hanım ne kadar elimizde çok avantaj olsa da biliyorsunuz ki boşanmanın üzerinde çok süre geçmiş ve Ferman Miroğlu'nun ne kadar güçlü olduğunu, elinin ne kadar uzun olduğunu hemen hemen tüm Türkiye bilir." Kırklı yaşlarının ortasında olan Neriman hanım çerçeve gözlüğünü düzeltip açıklama yaparken, gerilen kaslarımın daha da gerildiğini hissediyordum. Biliyordum kolay olmayacaktı ama çabalayacaktım geleceğim için daha da güçlenerek yoluma devam edebilmek için...

"Ne yani şimdi hiç davaya girmeden kaybedeceğimizi mi bana söylemeye çalışıyorsunuz?" Ses tonumda ki alaycı tını karşı tarafta hissedilirken, elinin altında bulunan dosyama bir göz atarak derin nefes aldı.

"Hayır tabi ki de öyle demiyorum ama işimizin ne kadar zor olduğunu söylüyorum."

"Madi ve manevi ne gerekiyorsa lütfen yapın Neriman hanım bu velayeti istiyorum." Ricadan daha çok emir kipliydı sözlerim. Karşı tarafın rahatsız olup, olmaması şuan ilgi alanımda değildi ne yazık ki... Düşüncelerime engel olamadığım için karşı tarafın duygularını da umursamıyordum.

"Tabi ki Jiyan hanım ama Ferman beyin avukatı daha doğrusu ordu kadar olan avukatları Türkiye'nin en iyi avukatları."

"Siz değil misiniz?" Tek kaşımı kaldırarak kendisini kışkırtmak için sorduğum soruya ne cevap vereceğini bilemez gibi ensesini sıkıntıyla kaşıyarak az çok belli etti cevabını. Korkuyordu kaybetmemden ve içten içe bu davadan başlamadan vazgeçmemi içten diliyordu ama Hayır! Ölmek vardı bu saatten sonra davamdan geçmek yoktu.

"Öyleyim tabi ki Jiyan hanım ama sizde bilirsiniz ki bir kişiyle rekabet ve on kişiyle rekabet etmek arasında dağlar fark var."

"Size güvenebileceğimi sanmıştım ama beni yanıltınız." Dedim hayal kırıklığına uğradığımı gizlemeyerek.

Mübrem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin