🕊31. Bölüm 🕊

7.9K 515 51
                                    

Merhaba canlar :)

Bir kaç kelimem var size söylemek istediğim herkes lütfen üstüne alınmasın.

Herkes bu platformda kitap yazar iyi ya da kötü fark etmez. Bir şeyler yazmayı seviyorlarsa yazarlar başarısız olsalar dahi yazarlar lakin hiç bir okuyucunun hakkı yok istediği olmuyor diye hakaret etmeye ve ya final yap demeye. Daha önce çok kez linç yedim. Kitabı kaldır diyen oldu. Şiddete yönlendiriyorsun diyenler oldu. Sen kadınları küçük düşürüyorsun diyenler de oldu ama ben aslında küçük bir kızın içinde yaşadığını anlatmak istedim. Kitap olsa dahi bir masal gibi anlatamazdım sizlere. Bir bölüm aldatıp, diğer bölüm koynuna giren bir kadin yazmak çok kolaydı benim için ama ben farklı bir şeyler olsun istedim. Biraz gerçek hayata yaşayan insanları kaleme almak istedim. Sırf bu yüzden çoğu kişi bana kitabı final yap, okumayız, bırakırız dedi. İstediğinizi yapmakta özgürsünüz ama kimse bana final yap diye emir veremez! Hiç bir zaman bana edilen hakaretlere cevap vermedim ama gerçekten artık üzülüyorum. Kitabı eleştirmekte özgürsünüz ama beni değil. Keje farklı Jiyan farklı...

Bu arada geçen bölüm doğru düzgün kimseye gitmedi. 30. Bölümü okumayanlar önce 30. Bölümü sonra 31. Bölümü okusun.

Keyifli okumalar:)

Vote ve yorum yapmayı unutmayın

Sınır; 650 vote 2000 bin yorum

....



Ferman'dan

Akıl sağlığı yerinde olan bir insan kötü işlere kendisini asla bulaştırmaz ve parmaklıklar arkasına girerek hayatını karartmazdı. Cezaevi dedikleri yerin cehhenemden bir farkı yoktu.

Çok zordu.

Öyle konuşulduğu gibi değildi burası...

Gökyüzünü özgürce izleyen her insan 'ben şanslıyım' desindi zira parmaklıklar arkasında olan insanın ölüden bir farkı yoktu.

Her saniye, her nefes zulümdü.

Karanlıktan nefret eder olmuştum bu on gün içinde...

Kapalı yerlere artık fobim vardı.

Ben bile bu kadar zorlanırken, Jiyan içeri girseydi nasıl dayanacaktı?

Koskoca cezaevinde tek masum olan ve  karakteri daha  düzgün olan bendim.

Yanlış duymadınız burda ki insalara göre çok masum kalıyordum.

Hepsi birbirinden tehlikeli ve acımasızdı.  Ellerinde gezdirdikleri tespih bile insanın tüylerini diken diken ediyordu.

Onlardan çekiniyor ve korkuyordum. Zira Allah korkuları yoktu ve ben çocuklarıma tekrar kavuşmak için kendimi onların pis nefsinden sakınıyordum.

Ettikleri kavgalar o kadar kötüydü ki,  sadece izlemekle kalıyordum. Asla karışmıyordum. Çünkü adamlar normal kavga etmiyordu birbirini öldürmek için acımasız darbelerini birbirinin yüzüne ve bedenine indiriyordu.

On gündür sürekli kendi kendime  kullandığım tek cümle "Ben nereye düştüm böyle" demekti.

Çocuklarım burnumda tütüyordu. Onlara ilk defa bu kadar uzak ve hasretim. O kadar çok özlemiştim ki hepsini rüyalarım da hep onlara kavuştuğumu ve sıkı sıkı sarıldığımı görüyordum.

Çocuklarımı herkesten daha çok seviyor ve değer veriyordum.

Jiyan'a olan sevgim, aşkım bile sönük kalıyordu onların yanında.

Mübrem Where stories live. Discover now