46.Bölüm🕊

3.6K 448 124
                                    

Hellüüü ben geldim:)

Nasılsıniz?

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!

Keyifli okumalar:)

...

Jiyan'dan

Gözümü bu karanlık dünyaya tam yirmi yedi yıl önce açmış üç hafta huzur içinde öz ailemle yaşayabilmiştim sadece zira ben daha el kadar bebeyken, benim bu dünyaya gelmeme sebep olan öz annem ve babam canice katledilmişti...

Defalarca kez tekrar tekrar anlatmıştım o günü kendime de insanlarada çünkü bulunduğum hayatın zorlukları bitmek bilmezken ben eninde sonunda yine istemeye istemeye başa sarıyordum.
Nasıl sarmazdım ki?Bir kez benim dünyaya gelmem bir hataydı!

Herkesin felaketi olmuş tüm hayatları mahfetmiştim belki bugün hayata olmasaydım annem ve Ferman hayata olacaktı... Ağlamam annemin bizi gizlediği yerden ifşa olmamıza sebebiyet verirken, öfkemse Ferman'a sebep olmuştu.

Ellerim tir titriyor ne kadar kontrol altına almaya çalışsam da her seferinde ne yazik ki başarısız kalıyordum.

Ellerim aklımın yanında koca bir hiçti sanki tüm dengemi kaybetmiş gibiydim. Hala gelen kara haberi idrak edemiyordum. Kaç saat geç mişti? Ya da kaç gün? Ferman ölmüş müydü? Akşama kadar kedi köpek gibi birbirimize girdiğimiz günler bir daha gelmemek üzere mazi de mi kalmıştı... Ama, ama ben mazi de kalsın istemiyordum ki! O nefes alsın varsın biz birbirimizin kafasını kıralım ama isterim ki nefes almaya devam edelim, devam etsin!

Daha iki ay önce ölümden dönmüştü ben değerini bilmek yerine kalkıp hiç bir şey olmamış gibi öfkeme yenilip kendisini kışkırtmıştım oysa her ikisinde de benim suçum vardı...

Bir anda saçlarımdan tutulup oturduğum koltuktan fırlatılmamla neye uğradığımı şaşırarak çığlık attım acıyla oysa saç diplerimde bir acıma hissetmiyordum ki ben neye çığlık atmıştım? Kalbimde kendisini baş gösteren acıya mi yoksa bana daha bir kaç gün önce sığınıp oğluna sebep oldum diye beni döverek bedua eden kadına mi?

"Allah seni binbir belanı versin! Nasıl bir lanetsin ki geldin bizi buldun hepimizi mahf ettin!" Dedi yüzümde beş parmağının izi çıkacak sertlikte tokat atarak. Oysa ben Ferman hariç hiç birine bir kötülük etmememiştim onların vicdansızlığına rağmen her zaman evimi onlara açmıştım.

"Senin evime girdiğin güne lanet olsun! Sana verdiğim emek, yemek bir damla su dahi zehir zemberek olsun ağzından kan niyetine dökülsün de ölmek sana nasip olmasın emi!" Dedi yüzüme indirdiği daha sert darbesiyle. Dudağımda akan sıcaklıkla, dudağımı patladığını anlarken gözlerim acıyla doldu. Ettiği beddualar bugün değil çok önceden zaten yerini bulmuştu ki, boşa bugün dilini yormasındı. Acısı vardı ama benim de acım vardı. Ölen oğluyduysa benim de her şeyimdi... Üç öksüz kalan evladımın babasıydı..

Mübrem Where stories live. Discover now