Mübrem

🔥5. Bölüm🔥

Multi; Jiyan Miroğlu 🔥

Merhaba:)

Nasılsınız?

Vote ve yorum yapmayı unutmayın! 🥰

Keyifli okumalar ❤️

Sınır; 130 vote 280 yorum

🌜🌟🌛

10 yıl önce

Jiyan'dan

Bugün on yedi yaşımın ilk günüydü. Konak da tatlı bir heyecan ve telaş vardı. Benim aksime herkesin yüzünden kocam bir gülümseme vardı.

Herkes bir yana koşturuyordu akşam ki nişan hazırlığı için. Zınar ağa yani babam her şeyin eksiksiz ve kusursuz olması için çalışanları sıkı sıkı tembihlemişti. Çalışanlar da babamın sözünü yerde bırakmamak için elinden geleni yapıyorlardı.

Kimi süslerle uğraşırken, kimi de yemek ve tatlı yapma telaşındaydı.

Nişanlanacak olan ben ise sedir de oturmuş, nişanlanacağım adamın eve gelmesini bekliyordum. Dün çıkıp gitmişti ama hala gelmemişti. Hangi cehhenemdeydi çok merak ediyordum.

Aklım da bazı yerler geçiyordu ama emin olamıyordum. Daha doğrusu konduramıyordum. Nişanı olduğu gün başkasının koynuna girecek adam değildi ya...

Ferman haramdan kaçan bir adam olmuştu her zaman.

Kendi kendime Ferman'ı temize çıkarmaya çalışma çabam beni güldürdü. Az önce söylediklerimin aksine tam da nişanı olacak gün başkasının koynuna girecek bir adamdı Ferman.

Bu duruma üzülüyordum ama bu kalpten gelen bir üzülme değildi. Sadece kendime gururuma yediremiyordum. Yoksa o beni nasıl bir kardeş gibi görüyorsa bende onu bir abi olarak görüyordum. Normal şartlar altında olsaydık asla kendisiyle evlenmezdim ama Reşat babamın bizim yüzümüzden Zınar babama hakkını haram etmesini istemiyordum. Vicdanım el vermiyordu. Zınar Miroğlu'nun hakkı üzerimde ödeyemeyeceğim kadar çoktu.

Kendi düşüncelerime dalmışken, annem sinirle bana doğru geliyordu. "Kız akşama benim mi nişanım var da ben böyle koştururken, sen oturuyorsun."

Annemin konağı inleten sesiyle yüzümü buruşturdum önce ama söyledikleriyle de seslice güldüm. "Daye içinde bir istek varsa söyleyeyim babama gelsin seni tekrar istesin."

Cümlemi bitirir bitirmez Zelal hanımın da ayağında ki terliği çıkarıp bana firlatmasi bir olmuştu. Ben kaçamdan terlik hızla karnıma çarpmıştı.

Bu annelerin doksan dan çakışı beni her zaman şaşırtıyordu. Acıyla inledim. "Daye ne yapıyorsun ya?"

Sorduğum soruyla hızla yanıma geldi. "Keçemın acıdı mı?"

Hem vuruyordu hemde vicdanı sızlıyordu. Hiç anlamıyordum bu kadını.

"He acıdı daye."

Ses tonumda ki alayla elini kaldırıp bu sefer popoma vurdu. "Ananı kandırmaya utanmıyor musun?"

Kızgın ses tonuyla sorduğu soruyla omzumu silkeledim. "Yooook daye aksine hoşuma gidiyor." Dedim Gülerek. Bu halim kendisini daha da sinirlenmesine neden olmuştu.

Kaşlarını çatmasıyla tehlikenin geldiğini anlamam uzun sürmedi ayaklarımı harekete geçirerek koşarak kendisinde uzaklaştım.

"Koca kız oldun daha koşuyorsun!" Arkamdan bağırarak beni azarlamaya devam etmesine cevap dahi veremedim.