🕊17. Bölüm🕊

16K 880 1.2K
                                    

Ben geldim hoş mu geldim siz karar verin;) sizi bu kadar bekletiğim için özür dilerim ama gerçekten ele tutulur nedenlerim vardı.

Vote ve yorum yapmayı unutmayın;)

Keyifli okumalar❣️

Sınır; 450 vote 1100 yorum

🕊🕊🕊

Yıl 2015

Ferman ile evleneli tam üç yıl olmuştu ve ben iki yıldır eşimle nerdeyse her gün ilişkiye girmeme rağmen çocuk sahibi olamıyordum. Gün geçtikçe umudum tükeniyor, hayallerim bir bir beni terk ediyordu. Kendimi çok çaresiz ve yolun sonundaymışım gibi hissediyordum. O kadar neden vardı ki orta da...

Annelik bana çok fazla görülüyordu mutluluğun da çok görüldüğü gibi...

Ferman'ın beni sevmemesi, anne olamam beni ruhen ve bedenen çok yormuştu.

Herkesin dilindeydim herkesin...

Karakterleri iki kuruş etmeyecek insanlar beni ağızlarından sakız etmişti.

Her gün insanların kendi aralarında çıkardığı hastalıklarımı ve kusurlarımı öğreniyordum.

Önümde el pençe olan insanlar şimdi bedenime laf atıp duruyordu...

'Bugün ya da yarın kesin üzerine kuma gelir Ferman ağa ne zamana kadar bekleyecek' diyip duruyorlardı.

Bıkmıştım artık...

Ben sağlıklıydım rahmim sağlıklıydı buna rağmen insanlar ahımı hiç çekinmeden alıyorlardı. Dilerdim rabbimden aldıkları ah yanlarına kalmazdı.

Ne kadar acıydı değil mi, eşinin sizi olduğu gibi kabul etmesi ama insanların sizi suçsuz yere yargılaması...

Kalbim haddinden fazla acı çekiyordu.

Psikolojik açıdan iyi değildim. İnsanların dediklerini kafama deli gibi takıyordum. Sorunlu olmama rağmen sorunluymuşum gibi hissediyordum kendimi.

Her Allah'ın günü deli gibi test yapmaya başlamıştım ama sonuç hep negatifti.

En son iki ay önce çok büyük bir depresyona girmiş ve kendimi odama günlerce kapatmıştım. O günden sonra Ferman test almayı bana yasaklamış sert bir dile kendime gelmem için uyarı yapmıştı. Yaptığı işe de yaramış ben kısa süre sonra odadan çıkmış ve ruhen biraz kendime gelmiştim.

Geçen sene bu zamanlar da bekar olan abim bile şimdi baba olmaya hazırlanırken, biz neden bir evlat sahibi olamıyorduk diye sorgularken kendimi hep buluyordum.

İsyan değildi bu sadece derin bir acının yakarışıydı. Hem isyan etmek Allah'ın kullarına yakışmazdı.

Düşüncelerimi bir kenara yitip, bahçede mangal yapan kocama bakarak tebessüm ettim. Hafta sonu olduğu için çiftlik evine gelmiş sabah hava güneşli olduğu içinde kebap yapmaya karar vermiştik.

Tezgahın üzerinde daha önce hazırladığım köfteleri aldım elime bahçeye çıkmak için ama gelen ani mide bulantısıyla bir iki dakika yerimde durarak derin nefes aldım. Herhalde etin çiğ kokusundan midem bulandırmıştı diye geçirdim içimden. Başka bir ihtimali de olmazdı zaten...

Kendimi daha iyi hissettiğim de ayaklarımı harekete geçirerek bahçeye çıktım.

Hafif esen rüzgarla saçlarımın bir kısmı yüzüme geldi. Boşta ki elimle saçlarımın kulağımın arkasına yerleştirip; "Daha ateş tutuşmadı mı?"

Mübrem Where stories live. Discover now