🕊 33.Bölüm (özel bölüm) 🕊

8.1K 503 84
                                    

Merhaba canlar 🥰

Nasılsınız?

Vote ve yorumlar neden bu kadar düştü lütfen ⭐️ basınız! Bu bölüm aslında aklımda yoktu ama baktım çok Ferman ve Jiyan sahneleri isteniliyor eh o zaman bir geçmişe gidelim dedim. Eğer isterseniz bölümü kestiğim yerden devam ederiz bir sonra ki bölüm ve 35. Bölümde ya da 34. Bölümün yarısında bugüne döneriz.

Vote;680 vote

Keyifli okumalar!🍃🌿

....

Jiyan'dan

Ferman'ın hapse girdiği üçüncü günüydü bugün. Koskoca üç gündür yoktu yanımızda nefesini, kokusuna hasret kalmıştı çocuklarım aynı şekilde o da çocuklarını görememiş, sarılamamıştı. Doya doya bir kez kucağına alıp da hasretini dindirememişti. Hasretinin üzerine hasret ekleniyordu.

Dışarıdan bakanlar belki abartırğımı sanıyordu ama öyle değildi. Ferman ve ben boşanmamıza rağmen çocuklar hiç babalarından ayrı kalmamıştı. Gece gündüz hep birbirlerine gidip, gelirlerdi. Bazı günler on defa bile Ferman'ın konağına gittikleri olurdu. Ellerinde ilalah ediyordum ama sesimi çıkaramıyordum o anlar da...

Evimizin neşesi gitmişti. Çocuklar sürekli beni soru yağmuruna tutar olmuştu. Şilan nefes almama dahi izin vermiyordu. Her ne kadar kendilerini tatmin edecek cevaplar versem de ikizler artık çoğu şeyi biliyordu haliyle babalarının da bir süre eve gelmeyeceğini biliyorlardı.

Çocuklarıma karşı hem mahçuptum hemde vicdan azabıyla boğuşup duruyordum. Eğer ben başımı belaya sokmasaydım Ferman cezaevine girmeyecek çocuklar da babalarına hasret kalmayacaktı.

Serdar ile konuşmuş ve kendimizce bir yol çizmiştik. Türkiye'nin en iyi avukatlarıyla da bizim yolumuzda bizimle beraberdi.

Zınar Miroğlu şikayetini geri çekmemişti ve hastanenin etrafını korumalarla doldurmuştu. Kendisine bir daha zarar vermem için kendince önlem almıştı ama bilmiyordu ki, ben elinde büyümüştüm istesem kimsenin ruhu duymadan odasında soluğu alır ikinci defa o yastığı yüzüne koyar ve bu sefer yarım bıraktığım işi tamamlar tam öldürürdüm.

Beni kandırmıştı ama bunu yanına bırakacağımı sanıyorduysa yanılıyordu. Ağzından burnundan fitil fitil getirecektim.

...

Gecenin soğukluğu ile uyku ve uyanıklık arasında giden zihnim direncimi zorlamıştı. Geceye dair en son hatırladığım alarmım olurken sanki tüm gecenin huzurunu almak ister gibi kulak zarımı tırmalıyordu. Çatılı kaşlarımla göğsümde huzurla yatan kızımı kendime çekerek bana cenneti vadeden kokusunu derince çekip kollarımla sarmaladım. Başı boynuma doğru düştüğünde ağzı açılıp kapanmış iki bacağıyla benim onu kuşattığım gibi o da beni kuşatmıştı. Güneş ışıkları kapalı olan perdeyi arşınlamak ister gibi odayı doldururken hâlâ çalmakta olan telefonumu elime alıp sesini kapattım.

Burnumdan sesli bir soluk bırakarak, tüm günümün dolu olmasına içimden bir güzel sövdüm. Kollarımın arasında küçücük bedeniyle yatan kızımla vakit geçirmek varken,önce okula sonra da şirkete geçecektim. Bu süreçte her ikisini aynı anda yürütmek zor olsa da başarıyordum. Ne hayallerimden vazgeçiyordum ne de bana fedakarlık yapmış adamın mallarını yönetmekten. Dürüst olmak gerekirse bu yolda Serdar da sağolsun çok yardımcı oluyordu. Ne kadar zevzek bir insan olsa da zekası normal insanlara oran kat be kat yüksekti. Ferman'ın neden onun sabırla yanında barındırdığını anlıyordum. Kıvrak zekasıyla her şeyin üstesinde geliyordu.

Mübrem Where stories live. Discover now