17. Eğik Eksen.

407K 14.3K 27.6K
                                    

Medya: Naz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medya: Naz.

Öncelikle Merhaba. Bölüme başlamadan önce yıldıza basabilir misiniz? Yorumlarınızı da eksik etmezseniz sevinirim. Tüm gün bölümle uğraştım ve parmaklarım yoruldu. Bu gece tüm yorumlarınızı okuyacağım.

Ayrıca satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen. Yorumlarınızı okumak çok eğlenceli, özellikle komik sahnelere bayılıyorum öxmdmcmfmf.

Ve veee bölüm günü bu hafta sadece cumartesi geldi, normalde cumadan devam edeceğiz.

Sizi seviyorum, keyifli okumalar! 💚

''Birileri gökyüzünde dans ediyor, ona söyle ayakların kırık ellerini havalandıramazsın aya karşı.''


🫁

Bu bölüm için, güzel bir kalp bırakır mısınız? :*)

Serter'in ağzından:

Yürüyordum.

Ona çilekli pasta aldığım için özenli bir kutuya koyması gerektiğini söylemiştim satıcıya. Gece'nin bu pastayı beğeneceğini düşünüyordum. O tatlı yemeyi seviyordu. Birkaç kez denk gelmiştim. Ayrıca küçük karıma bol sütlü bir kahve de yapmıştım.

Kahveyi de pasta kadar sevdiğini düşünüyordum.

Adımlarımı eve yönelttiğim sırada, yağmurun damla damla yağdığını fark ettim. Yağmur genelde de akşamları yağardı. Son zamanlarda yaşanan küresel ısınmadan ötürü dünyanın dengesi bozulmuştu.

''Serter Bey.''

Gece ile yaşadığımız malikane şehir içine yakındı. Dağlık bir alanda ev almamıştım. Kalabalığı çok sevmiyor olsam da evin her yere yakın olmasını istiyordum. Yıllardır boş olan bu eve, yeni yeni alışıyordum. Aslında bir bakıma, Gece ile birlikte eve alışıyorduk çünkü ben de onun kadar yeniydim bu evde.

Eve giden iki yol vardı. Korumaların sayısını, son zamanda yaşanan olaydan sonra arttırdığım için korumalar kademe kademe duruyordu. Genelde girişin önünde iki adet koruma, evin direkt dış kapısına yakın yerde ise, altı koruma vardı. Sadece Gece için değil, kendi güvenliğim içinde bunu şart koşmuştum.

Carla Salazar'ın dikkatini çektiğim için, olabildiğinde korunmaya çalışıyordum.

''İyi akşamlar.'' Poşeti sol elime aldığımda, evin dış kapısına uzak bir taraftaydım. ''Son durum nedir, sakin değil mi her yer?''

Şoförüm kahvesinden bir yudum alarak kafasını salladı. ''Yakın zamanda, Aslı'nın misafiri geldi. Belki biliyorsunuzdur, görüştüğü biri varmış. Çiçek vesaire yolluyordu.''

KALBE SAPLANAN OKWhere stories live. Discover now