49. Bir, iki, üç... Süre bitti.

103K 6.2K 9.8K
                                    

Medya: Serter ve Gece

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medya: Serter ve Gece.

Merhaba!

Kalbe saplanan ok 14 milyon olmuş, ilginiz için teşekkür ederim. Nice milyonlara.

Haftaya cuma günü yeni bir kurgu yayınlayacağım haberiniz olsunnn sizleri de beklerim.

Polat Korkmaz Akıner geliyor :)

Bir deee WhatsApp'ta kanal açtım ama buraya link atamıyorum çünkü siliyor. Bana mesaj atarsanız link atarım size aşklarım.

Bu arada yorumlarınızı eksik etmeyin olur mu? 7-8 bin yorum gelirse sevinirimmm

Keyifli okumalar.

Bölüme başlamadan önce buraya kalp bırakır mısınız :*)

Yoldaydık.

Serter Güçlü her zamanki gibi kafasına göre iş yapıyordu. Sabahın köründe yola çıkmıştık çünkü Serter Bey beni tek başıma yaşayacağım eve bırakmaya götürüyordu ve ben bunu yeni öğrenmiştim. Dün akşam çalışma odasında, termosun içine koyduğu çorbayı içip uyuduktan sonra sabah böyle bir hareketle karşılaşmak; bir miktar kalbimi yaralamıştı.

 Bu şekilde davranması sinirimi bozmuştu çünkü ben onsuz başka bir evde kalmak istemiyordum. Üstelik bunu en başta isteyen de bendim ama vazgeçmiştim. Evet evet vazgeçmiştim. Nihayetinde biz evliydik, ne gerek vardı ayrı yatmaya.

''Öyle durma,'' dedi pislik Serter.

''Nasıl duruyormuşum?'' Pislik Serter, cevap ver! Ben nasıl duruyormuşum?

Kaşlarını çattı. ''Bilmem.''

''Neyse,'' dedim.

Elimi karnımın üzerine bıraktığımda onun çatılmış kaşları altında yolu izlemeye başladım. Bu hâlime anlam verememiş olsa da dudaklarını birbirine bastırıp yola odaklandı. Arabayı sürmeye devam ettiği sırada arabayı sağa çekti. Hiç durmaması gereken bir yerde arabayı durdurduğunda, neyse ki diğer araçların geçmesi için bir boşluk bırakmıştı.

''Güzelim...'' Yüzüme eğilip elini alnımın üzerine bıraktı. ''Hasta mısın?''

Kafamı yana salladım. ''Hayır değilim.''

''Anladım ben.'' Arkaya baktığında geçen araçları kontrol etti. ''Bir saniye,'' dediğinde arabayı yeniden çalıştırdı. Beş dakika boyunca arabayı sürdüğünde, tenha bir yer buldu ve arabayı oraya park etti. ''Gel bakalım.''

KALBE SAPLANAN OKWhere stories live. Discover now