Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Medya: Gece Güçlü.
Öncelikle bölüm yetişkin içerik, 18 yaş altı okumasın lütfen.
Bölümü sizinle birlikte okuyacağım, yazım yanlışlarını görmezden gelin, sizinle okurken düzelteceğim.
Ve lütfen yıldızlarınızı yorumlarınızı eksik etmeyin.
Neredeyse 5.5 milyon olacağız. Teşekkür ederim.
Bölüme başlamadan önce buraya bir kalp bırakır mısınız? :*)
16.10.2022:
Galiba Serter biraz
fazla kıskanç birisi...
Kaşları çatık bir halde buraya doğru geliyordu.
Yüz ifadesini birkaç metreden bile görebiliyordum. Onu nadiren öfkeli görüyordum ve bu akşam oldukça öfkeliydi. Arkamda duran Bekir bir adım öne atarak Serter'in yanına ilerlediğinde, Emir nereye baktığımı görmek için arkasını dönerek Serter'i fark etti. Serter'i fark ettiğinde rahat bir ifadeyle bacak bacak üstüne attı.
Serter karşımda durduğunda, çantamı eline aldı. ''Arabaya geçer misin?''
''Serter.'' dedim.
Kaşları çatıktı, asla da düzelmemişti. Ceketini üzerinden çıkarıp omuzlarıma bıraktığında, ceketinin arasına sıkışmış saçlarımı da düzeltip kaşıyla Bekir'e bir işarette bulundu. Bekir mesajı alarak bizim olduğumuz taraftan uzaklaştığında Bekir çıkışa ilerlemişti.
Saçlarıma küçük bir öpücük bırakıp kafasını Emir'e çevirdi. ''Biraz yalnız konuşalım seninle.'' dedi.
Sesi oldukça sertti. Bakışları da aynı şekilde. Asla iyi görünmüyordu. Öfkesini çok net görebiliyordum. Ne olmuştu bilmiyordum ama bir şeyden dolayı bu hâle gelmişti.
Koluna tutunduğumda, Serter gözlerini tekrar bana çevirip; ''Güzel karım, lütfen araca geçer misin? Bekir seni dışarıda bekleyecek. Birazdan geleceğim tamam mı?''
Kolundan çekiştirdiğimde, Emir umursamaz bir tavırla önüne dönmüştü. Serter tuttuğum kolunu çektiğinde, usulca elini belime attı. Belimdeki eli yumuşaktı ama bakışları kesinlikle yumuşak değildi.
''Lütfen araca geç, bak çok sinirliyim. Gerçekten sana bir şey yansıtmak istemiyorum. Sen sadece araca geç.'' dedi.
''Tamam gidiyorum.'' dedim.
Masanın üzerinde bulunan çiçeklere eğildiğinde, çiçek buketini eline aldı. Onu öfkeli bir halde bıraktığımda bir kez bile bakmadan çıkışa doğru adımlarımı yönelttim. Dışarısı buz gibiydi. Adım atar atmaz rüzgar sertçe yüzüme çarpmıştı. Omuzlarımın üzerine bırakılan cekete sıkıca sarıldığımda, Serter'in park etmiş olduğu araca yöneldim. Arkamdan Bekir'in geldiğini de fark edince, kapıyı açması için hafif rüzgarlı olmayan tarafa yürüdüm. Kaşları çatık, gergin bir yüz ifadesiyle araca ilerledi. Arkasından onu takip ettiğimde kapıyı bana açtı.
