Özel Bölüm / Bekir&Naz

61.5K 3.9K 4K
                                    

Merhaba:*)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Merhaba:*)

Nasılsınız? Sınavlarınız ne zaman başlıyor?

Bu bölümde yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum aşklarımmmmm

Instagram: Ebrununhikayeleri

Bu arada...

Serter Güçlü?

Ebru ışık?

Hangimiz ahahhahaha

Bölüme başlamadan önce buraya kalp bırakır mısınız? :*)

Dün gece Bekir'e saçma sapan mesaj atmıştım ve o da bana cevap vermişti. Ona kokoreç yemek istediğimi söylediğimde önce işi olduğunu kibar bir dille söylemiş fakat ısrarda bulununca tamam diyerek geçiştirmişti. En son, evimin adresini bildiği halde evimin adresini ona mesaj olarak atmıştım.

Ve şimdi aynı arabadaydık.

Birlikte kokoreç yemeye gidecektik. Genelde erkekler böyle değişik yemekleri yerdi. Ben de iyi aile kızı görünmek için olduğumdan farklı bir portre çizmeye karar vermiştim. 

Emniyet kemerimi taktığımda dikiz aynasından kendime bakmamak için zor tuttum kendimi. Rujumu tazelemem gerektiğimi düşünüyordum, sadece rujumu da değil; kıyafetimi de kontrol etmek istiyordum. Üstelik vişne çürüğü pembe bir gloss sürmüştüm. Dudaklarımı dolgunlaştırmak için sürdüğüm bu glossun dudağımdan çıkıp çıkmaması önemliydi.

Parmaklarımı dudaklarıma değdirdiğimde Bekir kırmızı ışıkta durdu yavaşça. Ellerini direksiyondan çekmeden yüzünü bana çevirdi, sonra tekrar yola odaklandı.

''Hava da yağmurlu,'' dedim konuyu açmaya çalışarak.

Gördüğüm en ketum, en sessiz, en az konuşan; en değişik insandı. Evet evet değişik. Bekir kesinlikle değişik bir insandı, eğer değişik bir insan olmasaydı şu an bana bakıp sonra da başka bir yere bakmazdı. Bir insan, birisine bakıyorsa neden gözlerini çeviriyordu ki? Saçmalıktan başka bir şey değildi.

Bir gün beni fark ettiğinde, ben o yerde olmayacaktım muhtemelen.

Böyle hissediyordum.

Garip bir şekilde, Bekir'in beni fark edeceğini hissediyordum ama o gün ben orada olmayacak gibiydim çünkü Bekir, beni buna itiyordu.

''Çok yağmurlu,'' dedim.

Camı kapattığında gözleri yoldaydı. ''Özür dilerim, içerisi hava alsın diye camı açtım. Üşüyeceğinizi bilmiyordum.''

KALBE SAPLANAN OKWhere stories live. Discover now