Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Medya: NehirYüsra Özsoy.
Merhaba!
Bu hafta özel bölüm atıyorum, malûm sizden bir süre istemiştim dinlenmek istiyorum ama yine de canınız sıkılmasın diye bu hafta özel bölüm atıyorum.
Haftaya yeni bölüm gelecek.
Okullar başladı, umarım güzel geçiyordur.
Instagram: Ebrununhikayeleri
(Duyurular için takip edebilirsiniz.)
Yorumlarınızı bekliyorum. Yorumlarınız beni motive ediyor, daha hızlı bölümleri yazıyorum.
Yıldızlamayı da unutmayın lütfen. Sizi seviyorum, keyifli okumalar.
Bölüme başlamadan önce buraya kalp bırakır mısınız? :*)
Araba sürüyordum.
Lanet olası İstanbul trafiğinde araba sürmek asla hoşuma giden bir şey değildi. Araba sürmekten nefret ediyordum en çok da kaza yüzünden yolların kapanmasından. Sağ tarafa dönmek zorundaydım. Direksiyonu sağa kırıp karşıya geçecektim. Böylece yarım saatlik yolum iki saat olacaktı fakat trafikte de araba sürmek istemiyordum.
Telefonumdan Serter'in numarasını bulup Airpodsumu kulağıma taktım. Telefonu sabit bir yere bıraktığımda direksiyonu sağa kırdım. Muhtemelen kırmızı ışık yanmadığı için ceza yemiştim. Kırmızı ışığı beklemeden karşıya geçtiğimde, Serter telefonu ilk birkaç saniye açmadı.
''Alo.'' dedi.
''Bok gibi trafik.'' dedim o telefonu açar açmaz.
Güldü. ''Nereye gidiyorsun böyle?''
Nehir'in yanına gidiyordum.
''Sence?''
''Bu saatte?'' Derin bir nefes aldı. ''Birazdan hava kararacak.''
''Nehir'i almaya gideceğim, sonra da bana geçeriz sanırım. Öğlen pek müsait olamadım. O yüzden bu saatte gidiyorum.'' dediğimde yan tarafıma geçen araca içimden küfür ettim. Trafikten nefret ediyordum. ''Bir saniye.'' Sağa kırdım direksiyonu, arabanın önümden geçmesini sağladım.
''Nehir ile sevgili misin?'' diye sordu.
''Evet.'' dedim.
''Ne?''
''Yani bana göre biz sevgiliyiz.'' Dudaklarımın kenarı kıvrıldı. ''Şaka yapıyorum, aramızda henüz bir şey yok. Sadece konuşuyoruz, daha doğrusu konuşmaya çalışıyoruz. Bir şeyler başlar mı bilmiyorum ama zamana bağlı.''
