34. Cenazesi Kılınmış Ölü Duygular.

195K 8.1K 24.6K
                                    

Medya: Gece&Serter

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medya: Gece&Serter.

Merhaba.

Bölüm bayağı uzun, soluklanarak okuyabilirsiniz.

Kalbe saplanan ok 8 milyon oldu. Kocaman bir aile olduk. Her şey için teşekkür ederim, iyi ki varsınız.

Bu arada yorumlarınızı da eksik etmezseniz sevinirim.

Kalbe saplanan ok ile ilgili spotify'da çalma listesi oluşturdum. İsterseniz ona da bakabilirsiniz.

Beni ınstagramdan da takip etmek isterseniz Wattpad kullanıcı adım ile aynı.

Bölüme başlamadan önce buraya kalp bırakır mısınız:*)

Kardeşlik.

Aile, anne ve baba, biraz da kardeşlik...Evrenin bize sağladığı güzel bir duygu olan aile bağındaki o güçlü duygulara asılmaktı mutluluk. Bu mutluluğu hissettiğimizde birçok şeyi geride bırakabiliyorduk. Bu geride bıraktığımız duygular bazen karanlık tarafımızı da ortaya çıkarıyordu.

Hayır, çiz üstünü Gece.

Kardeşler, ablalar ve abiler...Onların dudaklarındaki gülümseme bir bıçaktı; insanlara her gülümsediğinde bil ki onlar seni öldürmek istiyor.

Çınar buradaydı. Elinde de bir adet silah vardı. Yere bırakmış olduğu silahı görmezden gelerek, belindeki silaha çevirdim elalarımı. Serter'in kardeşi, Rauf Bey'in gözden çıkarmış olduğu, diğer insanların nefret ettiği Çınar...O elinde bir silah taşıyordu. Dudaklarındaki gülümsemesi ise bir bıçaktı.

Ödeşmekten bahsediyordu.

Neyin ödeşmesinden bahsediyordu ki?

''Salak salak konuşma.'' İz cesurca Çınar'ın karşısında durduğunda yerdeki silahı eline alıp; ''Aptallık ediyorsun, ne diyorsun sen ya? Salak mısın Çınar? Biz seninle ne konuştuk? Gecenin bir vakti ev mi basılır? Hem de silah ile.'' dedi öfkeyle.

Çınar...

Saçları geriye doğru taranmıştı. Üzerinde siyah deri bir ceket vardı. Kapı açıktı, arkadan gelen rüzgâr yüzünden saçları hafif dalgalanıyordu. Burnu da kızarmıştı. Gözleri de kırmızıydı. Uykusuz kaldığı belliydi. Dudakları soğuktan morarmış olmalıydı. Ona baktığımda, hiç bakmamayı dilerdim çünkü gözlerindeki nefret; benim Eylül'e duyduğum nefrete benziyordu.

''Serter nerede?'' Sorusunu tekrarladı Çınar.

Çınar'ın bir eli belindeki silahtaydı.

KALBE SAPLANAN OKWhere stories live. Discover now