Özel Bölüm- Nehir& Cesur.

121K 7K 11.7K
                                    

Medya: NEHİR

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medya: NEHİR.

MERHABA!

Bu hafta bölüm yok çünkü Yalancı dokunuşlar'ın finalini yazmak istiyordum. Biliyorsunuz iki kitabı aynı anda götürmek oldukça zor. O yüzden siz sıkılmayın diye özel bölüm yazdım.

Biraz kısa ama zaten yazmamın sebebi dediğim gibi bu hafta boş geçmesin diye...

Haftaya kaldığımız yerden devam. Bol bol alıntı atacağım Instagram hesabıma.

Bu arada 7.5 milyon olduk. Çok teşekkür ederim. Tiktok, Instagram, Pinterest de edit yapıp kitabımın yayılmasını sağlayan herkese teşekkür ederim. Serter ve Gece benim en kötü zamanımda iyileşmemi sağladı, özellikle Serter...Siz de onları benimsediniz. Fark ettim ki aynı duyguları hissetmişiz. Teşekkür ederim.

sudeslibrary

Şimdiden keyifli okumalar ve yorum yapmayı da unutmayın lütfen. :*)

Bölüme başlamadan önce buraya kalp bırakır mısınız:*)

Koridordaki duvara sırtımı yaslamıştım. Buradan çıkmak ve buradan uzaklaşmak oldukça zor geliyordu. Birazdan onunla konuşacaktık. Ne konuşacağımızı da bilmiyordum. Neyi anlatacaktı, kendisini nasıl açıklayacaktı? Peki ben? Ben kendimi nasıl açıklayacaktım? Aramızdaki sorun büyütülecek bir şey de değildi fakat Cesur bazı hatalar yapmıştı.

Derin bir nefes aldım.

Burada böyle duramazdım. Güçsüz durmak işime gelmezdi. Hem biraz ayaklanmam gerekiyordu. Nefes almalıydım. Burada durdukça nefesim de kesiliyordu.

Kapıyı açıp içeriye girdiğimde onu yatağın üzerinde gördüm. Kolunun birisini sarkmıştı, diğer kolu da yatağın üzerindeydi. Gözleri duvara değiyordu. Duvara bakıyordu usulca. Sanırım zamanın bitmesini bekliyordu. Serter ve Gece gittikten sonra yemeğini yemişti. Ben de lavabo bahanesiyle dışarıya çıkmıştım. Bir şekilde heyecanımı yenmeye çalışmıştım. Şimdi tekrar karşı karşıyaydık. Bu biraz garip hissettirdi.

Kahveliklerini bana çevirdiğinde hafif doğrulmaya çalıştı. ''Rahatını bozmana gerek yok.'' dedim elimi havaya kaldırdığımda.

Kaşları çatıktı. ''Tamam.''

Tamam?

Çantamın bulunduğu koltuğa oturduğumda çantamı kucağıma aldım. ''Klima çalışıyor, sıcaklık geliyor değil mi? Üşüyorsan derecesini arttırsın hemşire?'' Duvardaki düğmeyi gösterdim.

''Gerek yok.'' Sesi oldukça soğuk çıkmıştı.

Klasik Cesur.

Dudaklarımı ısırdığımda ayaklarımın birisini öne uzatıp dizimin üst tarafını tuttum. ''Geçen gün basketbol oynarken dizimin üzerine düştüm. Biraz ağrıyor. Buz bulup geleceğim. Tekrar çıkıyorum ama yine o ağrı girdi.''

KALBE SAPLANAN OKWhere stories live. Discover now