48. Seni Seviyorum.

134K 6.9K 9.6K
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Medya: Çınar Güçlü.

Selamlar, selamlar...

Nasılsınız?

Neredeyse 14 milyon olmak üzereyiz. Her şey için teşekkür ederimmm.

Bu arada yorum sınırı koymak istemiyorum ama 7-8 bin yorum gelirse çok sevinirimm.

Instagram: Ebrununhikayeleri

Keyifli okumalar.

Bölüme başlamadan önce buraya kalp bırakır mısınız:*)

Serter'in anlatımından;

En doğru, aynı zamanda en yanlış yerdeydim.

Belki de cehennemin tam ortasındaydım.

Elimde telefon, karımdan aldığım son haber; gözlerimde bir asılı kalmış bir alev çukuru ve ben yanıyordum. Bu yangın elbette sadece beni yakmıyordu, benimle birlikte kalbimi de yakıyordu. Kalbim alevler içerisinde kalmıştı ve bu alevlerin yarattığı acıyla kemiklerime kadar ağrı içinde kalmıştım. Hiçbir şey yapamıyordum. Yalnızca kaldığım bu düzenin içinde kalbimi almaya çalışıyordum.

Nefesim kesiliyordu.

Gece'ye bir şey olmuştu.

Her şey bir anda olmuştu, nasıl olmuştu bilmiyordum ama bir anda Kılıç, babama silah çekmişti. Çınar ise silahını polislere doğru tutmuştu. Ben ise elimdeki telefona bakıyordum. Elimde tuttuğum telefonum, kararan gözlerimle ne yapacağımı bilmiyordum.

Delirmek üzereydim. Hislerimi asla anlatamazdım. Kalbimin tam ortasına bir ateş düşmüş gibi hissediyordum ve bu ateşi hemen kontrol edemiyordum. Benimle birlikte yangınlara sebebiyet veriyordu bu amansız hastalıklara savaş açan ateşim. Hiç bitmek bilmeyen, göğsümün ortasındaki yarayı kanatan ateş hem solumdan, hem de sağımdan vurmuştum.

Sol tarafım Gece'ydi, sağ tarafım kardeşlerim.

''Elindeki silahı bırak,'' dedi Yıldırım.

Kurumuş dudaklarımı ıslattığımda telefonu bir kez daha kulağıma götürdüm. ''Cesur.'' Sesim acı çekiyordu sanki. ''Geleceğim.'' Telefonu kapattığımda polislerin olduğu kısma yürüdüm. Arkamda Çınar vardı ve Çınar benden önce davranarak önüme gelip silahını indirdi.

Ne yapmaya çalışıyordu bilmiyordum ama polise doğrulttuğu silahı bir anda indirerek bir şeyler amaçladığı kesindi.

''Kılıç Güçlü,'' dedi Yıldırım. ''Şimdi teslim oluyorsun. Seni polis aracına kadar eşlik ediyoruz. Sen teslim olduktan sonra da...'' Yüzünü Çınar'a çevirdi. ''Sen de ifade vermeye geliyorsun.''

KALBE SAPLANAN OKWhere stories live. Discover now