16. BİR SÜVEYDA AŞKI

555 45 16
                                    


KENAN'DA
BİR
SÜVEYDA

16. BÖLÜM: BİR SÜVEYDA AŞKI

Senin toprağı kavrulmuş gönlünde içilecek su kalmamışken, benim ki bahar bahçemi geçiyor zannediyorsun? Öyle değil, bendeki gönülde fırtınalar kopuyor, donduran soğuklar kışı aratmıyor.

Kenan'ın Süveyda'ya söyleyemediklerinden.

🥀

Şubat / 2019


Kendimi çok kötü hissettiğim bir anda birinin bana güzel bakıyor olması dünyanın en büyük hazinesiymiş gibi hissettiriyordu ya da tek bir güzel söz. Ve o anlar da ben hep Kenan'ı görmek isterdim, çünkü gözleri çok güzel bakardı. Bazı zamanlar bir fotoğraf karesine bağlanırdım bazı zamanlarda başka birine olan güzel bakışlarına.

İlk bakışından son bakışına kadar her şeyi ezberimde olan bir adamdı. Ve şu an onun kanından, canından olan bir çocuğa hamile kalma ihtimalim vardı.

"Allah'ım lütfen..." yatağın ortasında oturmuş, Yadigâr'ın dudaklarından dökülecek iki kelime için dilek diliyordum. "Lütfen gerçek olsun... Lütfen, yalvarırım."

"Çıldırdın mı sen?" Güzin, hamile kalma ihtimalime fazlasıyla sinirlenmişti. "Nasıl bakacaksın o çocuğa? Babanı hiç mi düşünmüyorsun?"

"Güzin yeter!" Öfkeyle yataktan kalktım, hâlâ çok halsiz olsam bile... Hamile olmam ihtimali çenesine vurmuştu. Dakikalardır odanın içinde dört dönüp söylenip duruyordu. Gerginliği de telaşı da fazlasıyla göze batıyordu. "Tüm hevesimi kursağımda bırakıyorsun! Anladın mı beni? Yeter! Sıktın artık! Hamile olan benim ben! Senmişsin gibi davranmayı bırak!"

"Güzin susacak mısın artık?" Güzin'in tavırlarına Yadigâr da sinirlenmişti. "Kızın üzerine gitme artık, durumunun kötü olduğunu görmüyor musun?"

Güzin, annesine aldırmadan bana bakarak, "Kenan'ın o çocuğu kabul edeceğini mi düşünüyorsun?" diye yeniden kızdı. "Kabul etmeyecek, o çocukla ortada kalacaksın. Bunları gör artık."

"Yeter!" Ellerimi savurdum, bayılacak gibiydim. "Kenan ister kabul etsin ister etmesin! Tek başıma da bakabilirim, kimseye ihtiyacım yok benim."

"İnşallah hamile değilsindir." Hayıflanırcasına başını sağa sola salladı. "Kendini nasıl bir duruma soktuğunu göremiyorsun bile."

En yakın arkadaşım hayallerime kan doğrar gibi konuşmuş olması omuzlarımı düşürmüş, canımı yakmıştı. Bu nasıl bir vicdandı? "Sen gerçekten kötü bir kızsın," dedim güçsüzce, sonra da ağlamaya başladım. "Hem de çok kötü. İki dakika mutlu olmama bile izin vermedin. Tüm hevesimi elimden aldın." Bakışlarımı ona çevirdim. "Her zaman olduğu gibi."

"Yasemin, senin kötülüğünü istiyormuşum gibi konuşma!" Daha fazla çıldırdı bir adımla öne çıkıp elleriyle kendini savunur gibi hareketler yaptığında. "Nasıl böyle konuşabiliyorsun? Seni düşünüyorum görmüyor musun bunu? Düşmanınmışım gibi davranma. En başından beri beni dinleyip o adamdan uzak duracaktın, bizim de şu an böyle bir sorunumuz olmayacaktı."

Hüngür hüngür ağladım, Güzin'i asla haklı bulmuyordum. Onu affetmeyeceğim şekilde kalbimi kırıyordu. Ve sürekli benim hayatımı kendi hayatı gibi görüp kendince kararlar almasından fazlasıyla sıkılmıştım. Bu yaptıkları onunla aramda uçurum açmaktan başka bir işe yaramıyordu.

KENAN'DA BİR SÜVEYDAWhere stories live. Discover now