22. KIZIL GÜLLER

367 26 12
                                    

KENAN'DA BİR
SÜVEYDA

22. BÖLÜM: "KIZIL GÜLLER"

"Sana da uygunsa bu akşam Kıbrıs'a gidelim."

"Olur, biletleri ayırıyorum."

"Tamam."

"Havalimanında görüşürüz."

"Bir de bana bir tane pırlanta kolye al. Taşları büyük olsun."

"O niyeymiş?"

"Al dedim sana, gidince görürsün."

"Senin gibisini de ilk kez görüyorum."

"Altı üstü pırlanta kolye alacaksın."

"Sanki bahsettiğin şey küçük bir şeymiş gibi davranmıyor musun?.."

"Alıyor musun, almıyor musun?"

"O kolyeyi almadan Kıbrıs'a gitmiyorum."

"Tamam, Tamam. Bugün alacağım."

Kenan'ın son mesajını okunduktan sonra telefonumu kapatıp masaya yüz üstü bıraktım ve Derviş Şehzat'ın bana kendi elleriyle verdiği evlilik cüzdanını dokunmadan inceledikten sonra nikah memurunun imzalamam için beklediği defteri önüme çekip kalemi elime aldım. Gözlerim kısa bir an Kenan'ın imzasının üzerinde gezindi hemen sonrasında büyük bir heves ve büyük bir kararlılıkla parmaklarımın arasındaki kalemle deftere ıslak bir imza atmaya başladım.

Kenan'ın ardında bıraktığı ateşin külleri bendim. Babamın alaboraya çevirdiği okyanusun rüzgarı da bendim. Süveyda ya da Yasemin fark etmez... Yasemin'i babam kirletmişti, ellerimle yarattığım Süveyda'yı Kenan... İkisinin verdiği savaşta kaybeden bendim. Sol yanımı Kenan işgal etmişti, aklımı babam... Ne Kenan babamın sol yanıma girmesine izin vermişti ne de babam Kenan'ın aklıma girmesine izin vermişti...

Bugün yaptığım tercihte babamı arka planda bırakıyordum çünkü artık aklım da Kenan'ın esiri düşmüştü. Düşünme yetimi kaybetmiş gibiydim. Babam, Süveyda'nın kendi kanından olan kızı Yasemin olduğunu öğrendiği zaman ne olacaktı? Hele ki kızının düşmanıyla evlendiğini ve öncesinde düşmanıyla yatıp kalkmasını da öğrenmesi...

Duygularımı, ne hissettiğimi tartıyordum ama hiçliğin içindeymişim gibiydi. Babamdan korkmuyordum, öğrenileceklerden, yaşanılacaklardan... Hiç tedirginliğim yoktu.

Babamın, Kenan'la bir gönül ilişkisi mi yaşadın, diye soracağı sorusuna evet demeye cesaretim vardı. Her şeyi bile bile beni harcamak istedin, diye soran Kaya'ya evet demeye yüzüm vardı, üstelik suçluluk hissetmeden. Sen benim kardeşim olamazsın diye bağıran Cesur'a, ben buyum diyebilirdim. Yasemin bunu kendine yeniden yapmış olamazsın, diyen Güzin'e, yine yaptım Güzin, yine olsa yine yaparım, hep de yapacağım diyebilirdim. Sana inanmıştım! Güvenmiştim! Diyen Lebriz Hanım'a, bana güvenin demedim, güvenin diye de hiçbir şey yapmadım, diyebilirdim. Zeren'in şaşkın ve kırılgan bakışlarına göğüs gerebilirdim, aynı şekilde Emir'in haklı çıktığını gösteren bakışlarına da...

KENAN'DA BİR SÜVEYDAWhere stories live. Discover now