Bölüm 22

22.6K 1.4K 82
                                    

Yazar yazmaz yayınladım 😌
Allah'ım, saate bak! 😱

Özgür çıktıktan sonra sözümü dinleyip akşam gelmek yerine aramasını, umarak işimin başına döndüm. Bir gün gelmememizin acısını çıkartmak istercesine dosya getirdikçe getirdi Seda. Öyle ki öğle yemeği molasının geldiğini bile fark etmemişim. Seda önümden geçerken fazlaca gürültü çıkarıp dikkatimi dağıtınca anladım. İstemeden de olsa bir yararı dokunmuş oldu bana. Kötülük yapacağım derken iyilik yaptığını bilse çıldırır.

Karnım guruldayınca Seda'yı boş verip çıktım ofisten. Nerede yiyebilirim diye düşünerek geçen birkaç saniyeden sonra şirketin yakınındaki alışveriş merkezine gidip seçeneklere bir göz atmaya karar verdim. Malum, alışveriş merkezlerinin üst katı adeta restoran şovrumu oluyor. Görerek daha iyi seçerim dedim.

Alışveriş merkezinde ne yiyeceğime karar verip almış, oturacak bir masa arıyordum ki arkadan birinin bana seslendiğini duydum. Arkamı döndüğümde Engin Beyi gördüm. Duru'nun sınıf arkadaşı Ömer'in babası.

Şuan tek istediğim rahat rahat yemeğimi yemek olsa da kabalık etmemek için yanına ilerledim. Kibarlık yapıp ayağa kalktı ve oturmam için sandalyemi bile çekti. Ah, Özgür gör bak da centilmenlik öğren azıcık.

Aman, Özgür nereden geldiyse aklıma şimdi.

''Seni görmek ne güzel. Nasılsın Defne?''

''İyiyim, siz,'' dedim tuhaf bir sesle. Hadi ama! Utangaç olmanın sırası mı? Kendine gel Defne. Adam alt tarafı nasılsın dedi.

''Duru da iyi mi? Ömer baya etkilenmişti de geçen gün olanlardan. Duru için de endişelendim. Her şey yolundadır umarım,'' dedi önündeki yemekten bir çatal alırken.

''Yolunda,'' dedim ben de yemeğime başlarken.

''Küçük bir anlaşmazlık yaşamıştık da o gün. Bir daha böyle bir şey yaşanmayacağına dair söz aldım Durucuktan. Zaten o da çok korkmuştu. Sizden de özür dilerim. Benim kızım yüzünden oğlunuzun da başı belaya girdi.''

Benim küçük cadım kendi kaçmakla yetinmeyip Ömer'i de peşine takınca tabi...

''Lütfen Defne, siz demene gerek yok. Ayrıca özre de gerek yok. Çocuk onlar, böyle şeyler olur. İkisi de sağlıklı olduğuna göre bir sorun yok.''

Vay be! Aynı şeyi Ömer, Duru'ya yapmış olsa bir de kızım onun yüzünden ne üdüğü belirsiz adamlarla karşıya karşıya gelmiş olsa ben bu kadar soğukkanlı yaklaşamazdım herhalde olaya. Üzerinden gün geçmiş olsa da sorun yok diyemezdim herhalde. Sanırım ben daha duygusal düşündüğümden hep. Adam mantıklı bir şekilde yaklaştı olaya. Ayy ama o anı hiç unutamayacağım. O pislik adamın Duru'yu çekiştirmesi...

''Zaten sizden sonra ben de Ömer'den söz aldım. Bir daha gereksiz kahramanlıklarda bulunmayacak. Sizin geleceğinizi bakıcısını aradığımda duymuş. Duru'yu bulmasınlar diye ben söyledim evden çıkmayı dedi. Tek suç Duru'nun da değil yani. İkisi de hatalı. Neyse ki arkamızda bıraktık bunu.''

''Evet, neyse ki...''

Ve konular tükendi. Ne sohbeti kuracağım şimdi bu adamla ben?

''O gün yanınızda gelen adam, Özgür Bey, Duru'nun babası mıydı?''

Yemeğimden aldığım lokma neredeyse boğazımda kalıyordu. Can hıraş bir halde öksürmeye başladım. Yok deve! Gerçi ben niye üstüme alınıyorsam. İyi kaptırdım bu anne olma işine, çocuğu ben yapmışım gibi davranıyorum.

''İyi misin,'' deyip ayağa fırladı ve su alıp geldi Engin Bey bana.

''Teşekkür ederim,'' dedim sudan birkaç yudum alıp kendime gelirken.

Anne YarısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin