Anne Yarısı

Bölüm 40

Kısacık ama etkili bir bölümle döndüm. 😁

Ne kadar ağladım bilmiyorum. Duru kapımı tıklatınca yerimde doğrulup toparlanmaya çalıştım. Ve gelmesini söyledim kediciğe.

''Teyze, ben mi üzdüm seni?'' diye sordu girer girmez odama.

''Hayır kedicim, sen üzmedin tabi ki.''

''Hayır. Biliyorum ben üzdüm. Ben babamın söylediklerini söyleyince Özgür gitti o gidince de sen üzüldün di mi? Biliyorum ben.''

Aynen öyle oldu. Ama bu senin suçun değil ki kuzucum. Bu baban olacak aşağılığın suçu. Resmen senin üzerinden bana ulaşmaya çalışıyor. Kullanıyor resmen benim biriciğimi.

''Senin bir suçun yok Durucum. Sakın kendini suçlu hissedip de üzülme tamam mı? Bu Özgür'le bizim aramızda gelişen bir şey.''

''Ama sen üzülünce ben de üzülüyorum teyze. Ben sadece hepimiz birlikte olalım istiyorum.''

Oyy, sen böyle konuşunca da ben ne yapacağımı şaşırıyorum Durucum. Sana neyi nasıl açıklayayım hiç bilmiyorum.

''Durucum,'' diye söze başladıktan sonra derin bir nefes alıp biraz kafamda toparlamaya çalıştım cümlelerimi. Kediciğimin psikolojisi iyice bozulsun istemiyorum. Zaten kafası fena halde karışık...

''Sen bugün bana babanın sana anlattıklarını anlattın ya, işte Özgür amcan bu durumda tabi ki üzüldü çünkü ondan hiç bahsetmedin planında. O ne olacak peki? İyi anlaştığınızı düşünüyordum.''

Duru şaşırmış görünüyordu bu sorumdan sonra.

''Ona bir şey olmayacak ki teyze. O senin sevgilin. Yine bize gelebilir. Ben zaten özlerim Özgür'ü.''

Ha ben babasıyla evleneceğim, hep birlikte yaşayacağız bir yandan da Özgür'le sevgili olacağım o da arada sırada bize gelecek. Harika plan.

''Ama kediciğim öyle bir şey olamaz ki. Evli insanların sevgilileri olmaz.''

Benim cümlem biter bitmez şiddetle iki yana salladı kafasını Duru.

''Dizide olmuştu ama!''

Sen benden gayrı ne izledin de öğrendin bunları acaba?

''O doğru bir davranış değil. İnsanlar sevdiği kişilerle evlenmeli Durucum. Sevgilileriyle yani. Ben babanı o şekilde sevmiyorum ne yazık ki. O yüzden üzgünüm ama bu isteğini gerçekleştiremeyeceğim.''

Elimden gelenin en iyisini yaptım. Umarım anlayabileceği kadar basite indirgemişimdir.

Duru bir an düşünür gibi olduktan sonra anlayışla kafa salladı.

''Tamam teyze,'' dedi. ''Babamla evlenmek zorunda değilsin. Ben yine de ondan ve babaannemlerden İstanbul'a taşınmalarını isteyeceğim. Belki kabul ederler.''

Oh! Bu işi de böyle çözdük mü şimdi?

''O zaman sen de Özgür'le mi evleneceksin?''

Özgür'le mi evleneceğim?
Çözememişiz.

''Neden bunu sordun ki şimdi kuzucum?''

''E sen insanlar sevgilileriyle evlenir dedin.''

Dedim di mi? Evet, yedim öyle bir halt. Kocaman alkış bana.

''Evlenirler tabi de hemen değil. Daha erken kedicik.''

Bu haberden sonra morali bozuldu hanımefendinin. Kollarını göğsünde kavuşturup söylenmeye başladı.

''Bazen çok kötü oluyorsun teyze. Kardeş istiyorum olmaz diyorsun, babam bizle yaşasın diyorum olmaz diyorsun, şimdi Özgür'le de evlenmiyorsun.''

Kabul, bu ara istediklerine hep hayır demiş olabilirim ama listeye bak! Hanımefendi şeker, çikolata yemek için izin istemiyor ki... Normal çocuklar gibi parka falan gitmek istese ben de hayır demeyeceğim herhalde.

''Ama Durucum,''

''Ama deme teyze, ben anlamam. Özgür Abiyi de çağır gelsin. Bana küsmesin öyle hemen. Ona da kızacağım.''

İlk defa Özgür'e abi dedi sanırım.

''Çağırsam da geleceğini zannetmiyorum kuzum. Üzüldüğünü söylemiştim.''

''E o zaman biz gidelim. Özgür benim kahramanım teyze. Ben onu üzmek istemiyorum hiç.''

Oyy! Ben de istemiyorum kedicik. O bana karşı bu kadar iyiyken... Üstelik giderken o söyledikleri canımı bu kadar acıtıyorken...
Haklısın Duru. Küsmesin Özgür öyle hemen. Gidip kızalım ona.

''Hazırlan kedicim, gidiyoruz!''

''Özgür'e mi teyze?''

''Hayır, sen dedenlere, ben Özgür'e...''

Duru'dan bir itiraz bekledim. Bunun yerine bir sessizlik aldım. Biraz durduktan sonra dayanamayan kedicik ''Özgür'ü tek başına barıştırabileceğinden emin misin?'' diye sordu. Güvenine teşekkürler Duru.

''Barıştırabilirim tabi. Hadi sen pijamalarını falan da hazırla, bu gece anneannenle kalırsın tamam mı?''

''Tamam ama bunu kahramanım için yapıyorum ona göre''

Seni seviyorum Duru. Ve sanırım birini daha seviyorum.

Evet evet... İkinizi de seviyorum.

-