Bölüm 51

6K 386 16
                                    

Bence hepimiz baştan bi okuyalım kitabı. Ben de öyle yaptım çünkü :)

Babamlara geleli birkaç saat oldu sanırım. Hepimize yıllar gibi geldiğinden geçen dakikalar tam olarak ne kadardır Özgür'den haber beklediğimi bilmiyorum. Elim sürekli telefona gidiyor, kulağım kapıda, yüreğim ağzımda bekliyorum.

"Teyze, Özgür abi aramadı mı," diye geldi uyudu zannedip rahatladığım küçük kedim.
"Aramadı bebeğim. Hem sen uyumamış mıydın?"
"Uyumuştum ama birden uyandım işte. Ben evimize gitmek istiyorum. Bir de Özgür'ü görmek. Yani Özgür Abiyi."

Bu abi lafı da sırf babam var diye. Onun yanında sözlerine dikkat etmek zorunda hissediyor kediciğim.
Gerçi hakkını yemeyeyim babamda gelişme var. En azından asık suratlı olmamaya çalışıyor. Kaybedecek gibi olunca değerini anladı torununun. Hiii, bir de o konu var. Ben meleğimi kaybetmek istemiyorum ki.
Geldi mi her şey üst üste gelmişken, içim daralıp kalbim sıkışıyorken telefonumun sesiyle sıçradım. Tabi kollarımın arasındaki kedicik de benimle birlikte irkildi.
Özgür arıyordu. Merakla açtım telefonu.
"Özgür, iyi misiniz?"
"İyiyiz Defne merak etme. Melisa da çok iyi. Bu gece sizle kalsın dedi polisler, huzurlu bir yere götür dediler. Eve götüreceğim ama sizsiz olmaz. Şimdi babanların kapısının önündeyim gelsenize Duru'yla."
"Burada mısınız? Tamam gelelim. Duru da uyuyamıyordu zaten," deyip telefonu kapadım.
3 çift göz benden açıklama bekleyerek bakıyordu.
"Özgür kapıdaymış," dedim. "Biz Duru'yla gidiyoruz. Teşekkürler anne, baba. Her şey yolunda korkmayın."

Duru oley diye bağırıp küçük çantasını almaya gidince babam emin olmak adına her şey gerçekten yolunda mı diye sordu. Onu onaylamıştım ki bu defa da beni şaşırtıp annem lafa girdi.
"Özgür de gelseydi kalırdık burada, kocaman ev."
"Biliyorum annecim de eve gitmek istedi. Duru da huysuzlandı zaten. Evde daha rahat ederiz."

"Çocukları sıkma," diye lafa girdi babam. "Onlar daha yeni evli. Evliliklerinden bile bir şey anlayamadılar."

Babam söyleyene kadar unutmuştum onu ben. Kafa mı kaldı acaba? Biz evliyiz ya. Ay ben bugün gelin oldum evimde iki dakika huzurla oturamadım bile. Aman neyse şimdi herkes iyi ya önemli olan o.

Duru gelince montlarımızı giyip annemlere iyi geceler dileyip çıktık evden. Özgür arabanın önünde bizi bekliyordu. Görür görmez dayanamayıp sarıldım. İyi olduğundan emin olmak istercesine bir süzdüm kocamı.
Bu da ne ilginç geliyor böyle söyleyince.

"İyisin di mi? Melisa da iyi?"
"Hepimiz iyiyiz. Hem sen benim kahraman olduğumu ne çabuk unuttun? Bana bir şey olmaz bücür."

Hah yine döndük bücüre. Surat asıp çıktım kollarından. Tabi benim çıkmamı fırsat bilen kedicik sarıldı bu sefer.

"Ben biraz korktum Özgür. Neyse ki sen kahraman olduğun için sana bir şey olmadı."

"Tabi ki peri kızı. Kahramanlara bir şey olmaz biliyorsun. Hem yalnız gelmedim biliyor musun? Arabada bir misafirimiz var. Çok yorulduğu için arka koltukta uyuyakaldı. Hadi sen de yavaşça arabaya bin bakalım."

Duru koşarak arabaya gidip Melisa'yı uyandırmamaya çalışarak dikkatlice bindi. Özgür de arkasından kapıyı kapadı. Biz de yerlerimize geçtik.
Yol boyunca sessizdik. Zaten ben ne zaman ağzımı açsam Duru, Melisa'yı işaret edip "Şşt!" dediği için konuşamadım.
Şimdiden ablalık yapıyor benim kuzucuğum.

Eve varınca Özgür Melisa'yı kucağına alıp eve taşıdı. Daha merdivenlere yeni yönelmişti ki Melisa sıçrayarak uyandı.

"Korkma Melisa," dedi Özgür yatıştırıcı bir ses tonuyla.
"Benim evime geldik."
Melisa hiçbir şey demeden Özgür'ün kucağından inmeye çalıştı. Bu arada Duru da bana yapışmış dikkatle Melisa'yı izliyordu. Melisa da önce Duru'ya sonra bana bakıp salona doğru gitti. Biz de peşinden tabi. Arkasından ışığı açıp yanına ilerledik. Melisa koltuğa oturup kucağına kenardaki minderi alıp ona sarıldı. Anlaşılan bizden çekiniyor küçük hanım.

Anne YarısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin