Bölüm 48

9.9K 670 16
                                    

Nikah kıyılıp eve geleli neredeyse 1 saat olmasına karşın Duru, gelinliğiyle salınmaya devam ediyordu evin içinde. Bu arada ev derken Özgür'ün evini kasdediyorum. Daha büyük olduğu için burada yaşamamızın daha uygun olduğunu düşündük.
Tamam itiraf ediyorum Özgür düşündü ve Duru anında kabul etti. Ben başta azıcık inat etsem de sonradan uyum sağladım. Aslında aklım başıma geldi de diyebiliriz. Başımızda malum Olcay belası var ve benim evimi biliyor. Çat diye kapımızda bitmesi işten bile değil. Hoş bu evi de Özgür'ün eski sevgilisi biliyor ama...
Neyse şimdi onu düşünüp tatlı canımı sıkmayacağım.

"Duru, o gelinliği ne zaman çıkarmayı düşünüyorsun kediciğim?"
"Gece yatarken tabi ki," diye bilmiş bilmiş cevapladı küçük hanım. Sesinde öyle bir ton vardı ki bu da soru mu der gibiydi resmen.

"Ama kirlenir, kırışır üstünde kalırsa. Nikah biteli oldu hem. Ya yemek yerken üstüne dökersen," diye ikna etmeye çalıştım. Bu sefer de araya kahramanı girdi kediciğin.
"Peri kızını rahat bıraksana annesi, çocuk ne istiyorsa onu giysin."

Pes ediyorum. Bu ikisiyle başa çıkılmaz.
"Tamam tamam. Ne diyorsanız o."
Duru bu boşverişime mutlu olmuştu ki birden durdu.
"Özgür," dedi soran bir tavırla.
"Ben şimdi teyzeme anne diyorum ya sana ne diyeceğim?"
"Bana Özgür diyorsun ya prenses."
"O tamam da hani siz evlendiniz ya. Aslında baba demem gerekiyor galiba. Ama Olcay babama ne diyeceğim o zaman. İnsanların iki babası olmaz değil mi? Uff kafam çok karıştı benim."

Valla benimkini de karıştırdım kedicik. O yüzden ağzımı açmadan topu Özgür'e attım.

"Duru, bana istediğin gibi hitap edebilirsin. Kafanın karışmasına gerek yok. İstersen baba dersin, istersen abi... Amca da diyebilirsin tabi de o biraz yaşlı hissettiriyor beni."

Bu sözüyle kıkırdadı kedicik.

"O zaman şimdilik Özgür diyeyim. Belki büyüyünce değiştiririm. Olur mu?"
"Olur tabi ki."

Ya ben bu adamı seviyorum ya. Küçükken ileride Özgür'le evleneceğimi söyleseler gülerdim herhalde. Hatta gülmekten fazlasını yapıp elime taş alıp kovalayabilirdim de... Ama şimdi burada durmuş onun yeğenime güven verici sesle, ideal bir baba gibi davranmasını izliyorum.
Hayat gerçekten garip.
-

Anne YarısıNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ