Bölüm 26

19.1K 1.2K 169
                                    

                 

Gün bitti biliyorum ama anca bitirdim. Buyrun bakalım :)

Olcay'ın ağzından:

*Duru'nun 1.Yaş Günü*

''Tamam abi, üstüme gelmeyin ya! Dönünce konuşuruz bunları zaten. Hadi, kapatıyorum.''

Koray da bir susmadı ha! İyi ki bir kaçıp İstanbul'a geldik. Babam bile en deli çağları çocuğun deyip anlayış gösteriyor Koray bır bır ötürüyor başımda nereye kayboldun diye.

E iyi güzel, geldik de ne yapacağız şimdi İstanbul'da? Ben sadece gelene kadar olan kısmı düşünmüştüm. Ne halt yiyeceğim burada? Onu bilemedim işte. Telefondan bir bakalım bakalım kimler var İstanbul'da tanıdık. Ona göre biraz zaman geçirir dönerim zaten. Tek başına eğlencesini göremedim ki koca şehrin. Salak kafam işte baştan düşünsene. Sadece gelmeye çalıştı di mi aklın!

Telefonu elime alıp rehberde gezinirken Defne'nin adını görünce duraksadım. Geçen yazdan beri görmüyorum onu. Hatta ne geçen yazı ondan öncekinden beri... Onu mu arasam acaba? Hah, Olcay arasan ne diyeceksin acaba? Ne zamandır görüşemiyoruz ben İstanbul'dayım buluşalım mı? O da koşa koşa gelirdi zaten sanki bilmiyoruz Defne'yi. Onun yerine Demet'i arayayım ben. Demet gezmeyi de sever hem, çağırırsam gelir. Hem belki Defne'den hoşlandığımı söylersem bir ablalık yapıp evlerine de davet eder beni. Ya da Defne'yi çağırır buraya. Artık bilmiyoruz o kadarını. Bir şeyler yapar herhalde. Kafa kızdır Demet ya! Yapar bir güzellik kesin.

Şansıma numarası değişmemiş olan Demet birkaç çalıştan sonra açtı telefonumu.

''Alo?''

''Demet, ben Olcay.''

''Olcay?'' dedi şaşkın bir şekilde. Tanımadı mı acaba ya?

''Evet, yazlıktan hani...''

''Tanıdım, tanıdım. Hayırdır sen bunca zaman sonra...''

Tabi oğlum sen arama sorma sonra Demet kafa kızdır Defne'yi getirir diye hayaller kur. Demet kendisi bile gelmeyebilir bu saatten sonra.

''Yaptık bir hayırsızlık be! Vurma yüzümüze. İstanbul'dayım ben. Müsaitsen buluşalım mı diyecektim. Yıllar mı oldu ne oldu en son görüşmemizin üzerinden?''

''Evet, oldu baya. Da Olcay ben izin alabilir miyim bilmiyorum.''

Hoba! Demet benle yaşıt olsa olsa bir yaş küçük falandı. Acaba iş yerinden falan izin almaktan mı bahsediyor? Tabi herkes bizim gibi boş gezenin boş kalfası değil. Ama benim de kafam rahat. Peder Bey zorla sokana kadar girmemeye kararlıyım yola.

''Çalışıyor musun yoksa Demet? İşten sonra buluşalım. Ben tabi aylak aylak gezince senin de öyle olduğunu düşündüm bir an.''

''Bir dakika Olcay, ben seni arayacağım tamam mı?''

Ben bir şey diyemeden kapattı telefonu. Patrona falan mı yakalandı acaba? Okulu falan olması gerekmiyor mu en azından bu kızın abi. Tabi okumuyor da olabilir de durumları da kötü değil ki... Belki de tatilde çalışayım demiştir. Gerçi tatil olur mu bu tarihte?

Aman ne kafa patlattım be! Ne dediyse dedi. Gelince sorar öğreniriz işte.

Biraz sonra telefonum çaldı. Demet'le güç bela bir yer belirleyip buluşmak üzere sözleştik. Yer belirlerken de zorlandık çünkü benim bildiğim yerden o bi haber onun söyledikleri bana yabancı... Neyse sonunda bi nokta bulduk. Fazla zamanım yok dedi. Ne yapıyor bu kız harbi merak ettim ha.

Anne YarısıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora