Doğum Günü Hediyesi ✣

136K 3.7K 1.7K
                                    

►Bu hikaye "tolgasonmezz" 'e ait.Bana gönderdi ve bende yayımlamak istedim.Çok teşekkür ederim bir kez daha :) 

Herşey annem'in doğum günüyle başladı.

Annem, babam, kardeşim ve ben her yıl olduğu gibi 7 mart gecesi Annem'in doğum gününü kutlamıştık.

Sıra hediyeleri vermeye geldiğinde ben anneme aldığım gümüş kolyeyi boynuna taktım. Hediyeme çok sevinmiş görünüyordu. Küçük erkek kardeşim ise bir çerçeve almıştı ve ona hepimizin birlikte çekildiği bir aile resmini koymuştu. Annem kardeşimin hediyesine de sevinmişti ve onu hemen duvardan indirdiği süs eşyasının yerine asmıştı. Hediye verme sırası babama geldiğinde anneme hediyesinin yatak odasında, üst katta olduğunu söyledi. Hepimiz heyecanla yukarı çıktığımızda babamın hediyesini gördük. Babam anneme doğum günü hediyesi olarak antika bir dolap almıştı. Annem dolabı da çok beğendi ve içini kıyafetleriyle doldurdu.

Annemin doğum gününden sonra hayatımız normal olarak devam ediyordu.

Sonrasında ise olaylar olmaya başladı.

Önce kardeşimin aldığı çerçeve evde esrarengiz bir şekilde kayboldu. Her yere baktık ama o hiçbir yerde yoktu.

Sonraki günlerde annem sık sık çamaşır yıkamaya başladı. Sebebi ise kıyafetlerinin anlam veremediğimiz bir şekilde çamurlanmasıydı.

Hiç giymediği kıyafetleri bile çamurlanmıştı.

Kıyafet çamurlanması artınca annem bunun dolaptan kaynaklandığını düşündü ve kıyafetlerini dolaptan boşalttı. Ama dolap tertemizdi.

O gün annem kaybolan resmimizi dolabın altında buldu.

Bunu kimin, neden yaptığını veya nasıl olduğunu anlayamamıştık.

Annem kıyafetlerini temiz bir şekilde yeniden dolaba dizdi.

Bir gece yarısı su içmek için kalktığımda salonda birini gördüm. Karanlıktı ve yüzü duvardaki çerçeveye dönüktü.

Elbisesinden hemen annem olduğunu anladım. Yanına gittim ve onun gözlerinden akan yaşları gördüm.

Onunla koltuğa oturup biraz konuştuktan sonra ağlamasının sebebini anladım. Elinde tuttuğu aile resmimize bakarak anlattı bana.

Babam ondan ayrılmak istiyordu.

Biraz dertleştikten sonra her şeyin yoluna gireceğini söylerek uyumaya gittik.

Ertesi gün annemi dışarıdaki yaprakları temizlerken gördüm ve yanına gittim.

Ona babamın ondan ayrılmak istediğini hatırlatmadım.

Ama o bana garip bir haber verdi. Duvardaki resim yine yerinde yoktu.

Biraz aradıktan sonra kapıdaki çöp kutusunun içinde bulduk.

Bu artık fazla olmaya başlamıştı. Annem bunu babamın yaptığını düşünmeye başladı ve bir gece bu yüzden kavga ettiler.

Sonra ki günlerde annemde bir eksik farkettim. Boynunda ki gümüş kolye yerinde yoktu. Yaprakları temizlerken kaybolmuş olabileceğini söyledi ve çok üzüldü. Ama ben kolyeyi yatağımın üzerinde parçalanmış bir halde buldum.

Sonra ki günlerde komşular annemi gece yolda koşarken gördüklerini söylediler.

Babam da bana annemin iyi olup olmadığını sordu.

Ayrılma konusu aklıma geldi ve bu yüzden ona annemin son derece iyi olduğunu söyledim.

Bir gece küçük kardeşimin odasından çığlıklar duyduk. Karanlık salondan geçerek onun odasına vardığımda ışığını yaktım ve gözlerindeki korkuyu gördüm.

O arada annem ve babam da odaya geldiler. Hep beraber ona ne olduğunu sorduk. Anlattığına göre annem onu boğmaya çalışmıştı.

Annem kardeşime sarılacakken kardeşim ondan korktu ve uzaklaştı. O gece ben kardeşimle uyudum.

Ertesi sabaha annemin sesiyle uyandım.

Çamaşırlarının üzerinde çamur izlerinin olduğunu söylüyordu. Bunun dolaptan kaynaklandığını söyleyip dolabı antikacı'ya geri vermesi için babamı ikna etti.

Babam annem ile beni de yanına alarak beraber antikacıya götürdü.

Erkek kardeşim okulda olduğu için o bizimle gelemedi.

Babam antikacıya durumu anlattıktan sonra adam şok olmuştu.

Dolabı babama satmadığını söyledi.

Annem ile ben öylece bakakaldık. Babam dolabı bu antikacıdan aldığını söyledi tekrar. Adam ise bunun daha önceden de başına geldiğini, bunun bir lanet olduğunu,dolabın, içine kıyafetleri koyulan kişinin bedenine bürünüp gece yollarda yürüyen bir varlık barındırdığını söyledi.

O an hepimiz şok geçirmiştik. Sonra ben komşuların annemi gece koşarken gördüklerini söylediklerini hatırladım. Annemle konuştuğum o geceyi anımsadım.

O kişi aslında annem değil kardeşimi boğmaya çalışan o varlıktı.

Bir an evvel annemin kıyafetlerini o dolaptan çıkartmalıydık. O an telefonum çaldı. Ekrandaki numara küçük kardeşime aitti.

Telefonu açtığımda annemin sesini duydum.

 Kardeşin okuldan geleli çok oldu. Sen nerede kaldın?

Kısa Korku Hikayeleri (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin