Onun Gözleri

42.8K 1K 428
                                    

Kapıya vurma sesi gibi basit bir şeyin beni sonsuza dek korkuya hapsedeceğini düşünemezdim.Her şey yağışlı bir sonbahar akşamı başladı. Rüzgar şiddetle esiyor, kapı ve pencerelerdeki küçük aralıklardan gelen ıslık sesi tüm odayı dolduruyordu. Oturma odasında tek başıma oturup bir zombi filmi izlerken, merdivenlerin yukarısında korkunç bir ses duymuştum.

Televizyonun sesini kıstım, doğruldum ve kulağımı ön kapıya doğru çevirdim. O iki saniye içinde kapının açılıp kapanma sesini duydum. Hızlı bir şekilde ayağa kalktığımda önümdeki eski sehpayı görmeyip tökezledim. Sonra orada kimin olduğunu görmek için ışığı yaktım ve perdeyi aralayıp dışarıyı gözetledim. Hiç kimse yoktu. İlk bakışta görememiştim ama sonra daha dikkatli bakınca arabamın şoför tarafındaki camın biraz aralık olduğunu gördüm. Hemen masadan anahtarlarımı alıp dışarı çıktım ve hızlı bir şekilde camı kapatarak eve koştum. Sırılsıklam olmuştum.

Eve soğuk havanın girmemesi için aceleyle ön kapıyı kapattım. Tekrar yerime oturduğumda yine tıkırtı seslerini duymuştum. Kapının kilidini kapatmayı unuttuğumu düşünerek kızgın bir şekilde nefes aldım. Tam tekrar kapıyı kilitleyecekken verandanın önünde küçük bir çocuk gördüm. O şaşkınlıkla nefesim kesilmişti. Yaklaşık 10 yaşlarında ki kız çocuğunun benim evimin önünde ne işi olurdu ?

"İyi misin ?" Hiç bir şey söylemedi. Ona bir adım daha yaklaştım. " Sana yardım edebilir miyim ?

Kız korkunç derecede yorgun görünüyordu, paniklemeye başlamıştım. Sonra kızın tamamen kuru olduğunu fark ettim. Tek bir damla bile ceketini ıslatmamıştı. Sundurmanın altında dursa bile rüzgar o kadar kuvvetliydi ki sırılsıklam kalmaması imkansız.

Orada sadece duruyor, yüzüme bile bakmıyor.

"Küçük kız. Lütfen cevap ver. "

"Telefonun ödünç alabilir miyim, lütfen ?" Sesi sakin ve derindi. Asla gözlerini yerden ayırmıyordu. Sert ve ani sorusu beni şaşırtmıştı. "Kimi aramak istiyorsun, sorabilir miyim ? Polisi mi ? Aileni mi ?" zayıf bir sesle sorduğum halde sesim titremişti. Bir şeyler ters gidiyordu ama anlayamıyordum.

Kız hala kıpırdamadan duruyordu, artık burnunu çekmeye başlamıştı. "İçeriye girebilir miyim ? Çok soğuk. Yiyecek bir şeyler var mı ?" Kızın monoton sesinin karşısında şaşkınca bakakalmıştım. O bir çocuk ama beni korkutan bir şeyler vardı. Kendimi kötü hissediyordum. "Senin adın ne ? Nerede yaşıyorsun ?". Sonra yağmur aniden durdu.  Sanki birisi musluğu kapatmış gibi. Ayrıca rüzgar da yavaşladı. Bende titremeye başlamıştım. Nihayet kız yavaş yavaş başını kaldırdı, gözlerini gördüm. Çığlık atmaya çalıştım ama yapabildiğim tek şey zorla nefes almaktı. Gözleri... Aman tanrım. Gözleri. Simsiyah gözlerine bakınca sanki bir uçurumun dibindeymiş gibi hissediyordum. Soluk beyaz teninin altında göz bebekleri yanıyor gibiydi.

Bana biraz daha yaklaştı, "Çok üşüyorum. Lütfen beni içeri al. " Korkuyla baktım. Sonra hızla içeri girerek yüzüne kapıyı çarptım ve telefonuma koştum. Zar zor titreyen ellerimle numarayı çevirdim, 9-1-1.

"911, acil durumunuz nedir ?" Olan biteni açıklamak istiyordum ama kulağa gerçekten çılgınca geliyor.  "Bir kız var. B-benim sundurmamda. Islak değil. Siyah gözleri. Aman tanrım."

Kadın beni sakinleştirmeye çalışıyordu. "Hanımefendi ? Hanımefendi ? Lütfen sakin olun, sizi anlıyorum. Kapınızın önünde bir kız var demiştiniz. " Kekeledim. "E-evet. Böyle biri var. Dışarıda. Siyah gözleri var ve içeri girmek istiyor. Ona izin vermedim !"

Sonra kapıya vurduğunu duydum.Her tık sesi daha yüksek oluyordu. "Ben, beni yalnız bırak. Sana izin vermeyeceğim. " diye bağırdım. Vurma sona erdi. O anlık rahatlamayla derin bir nefes verdim. O sırada kadın telefonda bana polislerin gelmesine gerek olup olmadığını soruyordu. "Evet, acele edin. " diye cevapladım.

On dakika sonra polis arabasının ışıkları odamın duvarlarında belirdi. Nefes alarak kapıya doğru yaklaştım. Biraz tereddütle kapıyı açtım, "Şükürler olsun buradasınız memur bey." Sonra hızlıca kızı göstermek için bahçeye koştum. Arkamı döndüğümde kapısı açık, içi boş polis arabasından başka bir şey yoktu. "Memur bey ? Neredesiniz ? Memur bey. " O korkunç kız tekrar evimin önünde dikiliyor. "Senin telefonunu kullanabilirim. Kayboldum. Lütfen yardım et. "

Eve girmenin en güvenli şey olabileceğini düşünerek kızı itekledim, arkamdan kapıyı kilitleyerek kilitledim. Bir şey yapmak zorundayım. Hemen mutfaktan keslin bir bıçak aldım. Durmayacağını biliyorum.

Başımın üstünde bıçağı yükselterek ön kapıya doğru yürüyorum. Kapıyı açtığımda silahını bana doğru doğrultmuş polisi görüyorum. Ani bir şok geçiriyorum. Bıçağı bıraktığım an yere düşüyor. Telsizinden ambulansa ihtiyacı olduğunu bağırdığında kanlar içinde yere yığılıyor. O an arkasında siyah gözlü kız duruyor, bana bakıyor ve keskin dişleriyle gülümsüyor. Şu an kendi kanımda boğuluyorum. Dehşet içinde nefes almaya çalışıyorum. Hala bana çok yakın. Gördüğüm son şey kızın sert ve kararmış gözleri, o sadece kazanmış gibi bana gülümsüyor.

►Dış bağlantıda kısa film var. Kesinlikle izleyin! :)

Kısa Korku Hikayeleri (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin