1 -Sen-

46.8K 1.8K 1.2K
                                    

Playlist: Alison Hinds - Roll it Gal
Yalın - Keyfi Yolunda

MultiMedya: Nisa - Seyhun

Dış bağlantı: Konya Otogar Yürüyüş Yolu

___

"Müsait bir yerde"

Beni kolumdan tutup dolmuştan çıkardığında "Nereye?" diyebildim şaşkınlıkla. Otobüs garına dönen göbekte inmiştik. Daha eve giden yolu yarılamamıştık bile.

Yoldan karşıya geçip, kaldırımdan geldiğimiz yolu geri yürüdük. Onun varlığı hala hayal gibi geliyordu. İnsanlarla çabuk kaynaşan biri olmama rağmen onunla bu kadar uzakken böylesine yakın olabilmek tuhaftı. Yine de şu an yan yana olmak güven veriyordu. Yaklaşık bir yıl önce tanıdığım bu adam, hayatımın en tuhaf anlarının sahibiydi; bazen ilginç, bazen kızdıran, bazen hayran bırakıp bazen yüz kızartan, bazen de şaşırtan.. Tıpkı şu anki gibi. Onu gardan almamı istemişti, evimizden bir hayli uzak olmasına rağmen anneme dil döküp, onun için tren garına kadar gitmiştim ama dönüşte eve varmadan inmiştik.

"Neden burada indik?" Diye üsteledim.

"Bekle" dedi. Kasttettiği 'Birazdan görürsün'dü zira hala kolumu tutarken beni peşinden sürüklüyordu. Büyük mobilya mağazasının önünde durduğumuzda gülümsememe engel olamadım.

"Ne yapacağız burada Seyhun?"

Kimbilir aklında ne vardı. Ela gözleri samimiyetle parladı. Yaşına inat bebeksi yüzü onu daha küçük gösteriyordu. Özellikle de sakalsızken, şu anki gibi.

"Hadi mobilya bakalım" Sakin çıkan sesine karşılık neşeli görünüyordu.

"Ne için? yoksa Konya'ya taşınmayı mı düşünüyorsun?"

"İlla bir sebebi mi olmalı? Eğlencesine.."

Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Bir an duraksadı, tek kaşını hafifçe kaldırdırarak onda görmeye alışık olduğum muzip simayı sergiledi. "Beni bu şehre yakıştırıyor musun cidden? Ben buraya uygun değilim" diye mırıldandı. Son söylediğini duymazdan gelerek ben de ona gülümsedim.

Almayacağımız eşyalara bakma fikri, parasız birinin dönerci dükkanına dışardan bakıp hayali ekmeğini cama bandırması gibi abesti. Ancak yeni şeyler görmek içimdeki mutluluğu arttıyordu. Yeni, temiz, ferah.. Belki de bunlar rahatlık ve konforu çağrıştırdığı için pekçok kişi için iç açıcıydı. Bu açıdan düşünüldüğünde kadınların alışverişe olan tutkusunu anlamak zor değildi. Güzellikler olumsuzlukların, ayrılık, öfke ve stresin üstünü örtüyordu. Asıl tuhaf olan, bir erkeğin bunu eğlenceli bulmasıydı. Seyhun işte.. Bazen onu çok iyi anladığımı düşünürken anında beni şaşırtabiliyor. Bu farklı kişiliği onu hala çözemememin sebebi olsa gerek.

Seyhun benim hayal dünyamın ufuklarını genişleten, çocuk ruhlu bir maceracı. Ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Birgün mutluluğu dünyaya yetecek kadar neşeli bir adamken ertesi gün kedere boğulabilir. Ama ruhunu yansıtan bir duygu ön plana çıkacaksa, hisler terazisinde hüzün ağır basardı. Romantik, düşünceli ve hüzünlü. Bu kadar değişken olmasına bazen anlam veremesem de hayatın bize getirdiklerini hesaba kattığımda bu tutumları mantıklıydı. İnsanlar sahip oldukları değerleri kaybedebilir, felaketlerle karşılaşabilirler ama hayat her zaman devam eder ve siz hayatınızda hala gülmeye ve mutlu olmaya yer verebilirsiniz.

Bu bana kendi çelişkili dünyamı hatırlatsa da, onun tüm hareketleri planlı ve sarsılmaz bir amaca hizmet ediyor gibiydi, benim aksime. Ben hisleriyle hareket eden biriydim. Bir şarkı bir film dahi değiştirebilirdi ruh halimi. O an ne yaşıyorsam oydum. O ise her duygusunun ardında bir sebep barındırırdı.

MAATTEESSÜFWhere stories live. Discover now