72 - Kaos-

1.4K 128 40
                                    

Merhaba! Hala burda olan kaç kişiyiz?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba! Hala burda olan kaç kişiyiz?

Çok uzun zaman oldu; hastalık, iş güç koşturmaktan hikayeyi de sizi de ihmal ettim farkındayım. İnanın aylardır Watty'e girmiyorum, bölüm ekleyip çıkıyorum. Görüldüğü gibi.

Her bölüm eklediğimde sonraki bölümü 1 kaç hafta içinde yazmak için kendime rest çekiyorum, mümkün olmuyor. Ama sizi özlediğimi bilmenizi istiyorum. Burdaki ailemi, samimiyetimizi gerçekten özledim. Hayatın karmaşasından biraz mola vererek, tekrar yorumlarınıza vakit ayırmak istiyorum.

Bu hikayeye birlikte başladık. Bizimle olan, bizimle kalan kaç kişi varsa, kaldığımız yerden birlikte devam ediyoruz. ♥ Hala satırlarımda bir şeyler bulan güzel yüreklere selam olsun.

__________

Playlist:

All by Myself - Celine Dion
Down - Dnevniki Vampira
Austin Mahone - Shadow
Lamma Bada Ytethena - Juan Martin (Rüyada)
Mosaique - Ash
Desing in Malice (instrumental)
Çukur -Acı
Kayahan - Annesi Onu Çok Severmiş
___________

Kapı ziline ikinci kez bastıktan sonra sabırsızca seslendim.

"Özgür, evde misin? Özgür?"

Seyhun gittikten sonra bir umut kapısını çalmıştım. Açan olmayınca çaresiz merdivenlerden yukarı çıktım ve eve girdim. Sıkıntıyla nefes vererek sırtımdaki paltoyu askılığa bıraktım. Nerdesin Özgür?

Odaya geçip kanepeye oturmuştum ki bizde yedek anahtarı olduğunu hatırlayarak tekrar ayaklandım. Vestiyerin kapaklı dolabından aldığım anahtarla aşağıya indim ve kapısını araladım.

"Özgür?"

Evde olma ihtimaline tutunarak tüm evi arasam da, yoktu. Neredeydi bu adam?
Yatağı topluydu, mutfak temizdi. En son ne zaman eve uğramıştı acaba? Kapısını iki gün önce çalmış, evde bulamayınca telefon açmıştım. Nerde olduğunu, nasıl olduğunu sormamıştım, merak etmemiştim. Ona bir şey olursa... Dudağımı dişlemeye başladım. Vicdan azabından ölürdüm.

Kafamda milyonlarca senaryo döndü, onlarca sahne geçti. Zihnimdekilerin ağırlığıyla halsizleşmiş bedenimi salonunun koltuğuna bıraktım. Gözlerim odada dolaştı. Bu evden son çıkışım geldi aklıma. Dans ederken bana söyledikleri... Bakışları... Kalbimin yolunda gitmeyen bir şeylerin hissiyle sıkışması.. Öylece kaçıp gitmiştim. Çok değil, bir gece sonra Seyhun sanarak öpmüştüm onu. Şimdi ise nerde olduğunu bilmiyordum. Seyhun'un telaşla koşup gittiği yerde neyle karşılaşacağını bilmiyordum. Ceset demişti Egemen. Kimliğini teşhis etmesi için çağırıldığı bir ceset. Kalbimde yoğun bir ağrı peydah oldu. Hayır, Özgür değildir. O dikkatsiz biri değildi ki.. Kaza yapmazdı. Düşüncesiyle dahi titreyip kollarımı birbirine sardım. Ona bir şey olursa sorumlusu bendim. Benim pervasızlığım, dikkatsizliğim, düşüncesizliğim....

MAATTEESSÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin