5 -Hoşgeldin-

16.2K 922 703
                                    

Playlist: Yalın - Ki Sen ( Şarkıyla birlikte yazdım, Birlikte okuyun :)

Multimedya: Nisa ve Seyhun

(Tasarımlar için @missguard'a teşekkürler. ^^)

Not: Bölüm 6433 kelime, 21 word sayfası tuttuğu için ve birkaç günü içerdiğinden iki bölüme ayırdım ancak bekletmeyeceğim. Aksilik olmazsa sonraki bölüm yarın gelir.

_________

Sekiz gün. Tam tamına sekiz gün geçmişti ve Seyhun'la hiç görüşmemiştik. Defalarca yazıp silmiştim, beni engelleyen durum belliydi ama o neden bir anda böyle uzaklaşmıştı anlayamıyordum. Abisiyle ilgili bir sorun vardı ama ne olduğunu bulmamın imkanı yoktu. İsa abiyle konuştuğumda, üstü kapalı şekilde ailesini terk edip yurtdışına gittiğini söylemişti. Neden sorusunu ise Seyhun'un anlatmasını uygun görüp beni daha fazla tedirgin etmişti.

Abisine kırgın olabilirdi, kızgın da olabilirdi. Kendimi onun yerine koyduğumda, ablam beni terk edip gitse fazlasıyla üzülürdüm, hayır yıkılırdım. O benim dünyadaki herşeyimdi; kardeşim, arkadaşım, sırdaşım, canım, kanım. Gözümü kırpmadan güvenebileceğim, herşeyde yanımda olan, arkamda duran kişiydi. Ablamsız bir hayat düşünemiyordum, beni bırakıp gitmesi, düşüncesi bile çok kötüydü ama gittiği için onu yoksaymazdım, Seyhun ise 'benim abim yok' demişti.

Ona üzülürken bir yandan da benimle dertleşmemesi kırıcıydı oysa benim ona anlatacak ne çok şeyim birikmişti. Bu bir hafta bana öylesine uzun geldi ki.. Onu özledim.

Onsuz eksik gibi hissettirse de son günler çok yoğun geçmişti. En önemlisi Kağan ile tekrar sevgili olmuştuk. Gün içinde sürekli mesaj atıyordu ve çok iyi davranıyordu. Ona Seyhun'la aramızda birşey geçmediğini anlattım çünkü sürekli onun hakkında soruyordu. Kurstan çıkışta birlikte eve yürüyorduk, bir kez çay bahçesine gitmiştik ama ablamdan azar işitmiştim. Ablam bu hafta kursa gelmemesine karşın, çıkış saatini tutup beni bekler olmuştu. Oysa Kağan'la vakit geçirmek istiyordum. Bana böyle sıcak davranması için kaç gece ağlamış, bu günleri hayal etmiştim. Buna rağmen herşey dört dörtlük değildi, ablamın bile onaylamadığı ilişkimi diğerlerine söyleyememiştim. Hakan abim o gece dans ettiğimiz için dahi kızmıştı. Ama gizli kapaklı işler bana göre değildi, suç işliyormuş gibi rahatsız bir his vicdanıma dokunuyordu. En kısa zamanda açıklamak niyetindeydim. Bunun için Hakan abimin keyfinin yerinde olması gerekti ki planladığı tekliften sonrası iyi bir zamanlamaydı.

Hakan abim ikinci kere evlilik teklifini planlarken, kurstakiler sergi telaşındaydı.

*

Perşembe akşamı ablam ve İsa abiyle kamelyada oturuyorduk, Enes ve Hakan abim bahçe kapısından girdiğinde başımla selam verdim.

"Naber gençlik!" Enes neşeli çıkan sesiyle kameliyaya geldi.

"İyilik, senden?"

"Her zamanki gibi deli kuzeninle uğraşıyorum" Usanır şekilde kaşlarıyla, dünyadan kopmuş görünen Hakan abimi gösterdi. Hakan abim Enes'le aynı evde kalıyordu.

"Hey! Ben buradayım" Uyarır tondaki sesle birlikte kafasını telefondan kaldırıp selam verdi.

"Sude yok mu?" Diye sordu ablam.

"Hayır" derken kaşlarını çattı "Onunla yazışıyorum şimdi. Cadoloz babaannesi izin vermedi" ben kıkırdarken ablam büyüklere öyle söylenmez diye azarladı Hakan abimi.

"Bu kızı almak şart oldu. Bu ne böyle, sevdiceğimle rahat rahat görüşemiyoruz bile" Kağan'la durumumuz aklıma geldi, gerçekten sevdiğinle görüşememek kötüydü. Gizlemek daha kötü.

MAATTEESSÜFWhere stories live. Discover now