69/2 -Maskeli Balo-

1.4K 114 63
                                    

Alper Ayyıldız -Ağustos Sırılsıklam
Tolgahan Tarıoğlu- Bu Kalp
Agnes Obel - Riverside
Sultanlar Aşkına - Can Atilla
Nikos Vertis - Pws Tolmas
_________

Kirpiklerim aralandığında yabancı odayla hızla doğrulduğumda kafam şiddetli bir ağrıyla zonkladı. Sıkıntıyla yüzümü ekşittim. Nerde olduğumu idrak etmem zaman aldı.

Dün geceyi anımsamaya çalıştım. Kabusumu... Özgür'le olanların rüya olup olmadığıı yokladım. Gözlerim odada dolaştı, burada olduğuma göre gerçekti. Üstümdeki örtüyü yana sıyırıp ayağa kalktım.

Her şeyi hatırladığımda yataktan çıkmak dahi istemiyordum. Aslında hiçbir şey yapmak istemiyordum. Fazla tükenmiş, fazla bitmiş hisseden ruhum gibi bedenim de kırılıp dökülüyordu adeta. Bilincimin açık olduğu her an aynı sorunlarla karşı karşıyaydım, hayatım tepetaklak olmuştu ve ben düzelip düzelmeyeceğini bile bilmiyordum.

Kendi kıyafetlerimi giydikten sonra pijamaları katlayıp yatağın üstüne koydum. Mecburiyetten lavaboya giderken mutfaktan tıkırtılar geliyordu. Tek başına yaşayan biri için normal olsa da kahvaltı hazırlayan bir Egemen hayal edemiyordum.

Banyoda yüzüme su vurdum. Bakışlarım duşakabine döndüğünde duraksadım, gece beni suyun altına sokmuştu. Hayal meyal hatırlıyordum olanları, yaşadığım tüm strese rağmen nasıl olup da kriz geçirmediğimi sorguladım.

Kısa bir an Seyhun'a gitti aklım. Korkularımın üstüne bilerek gittiğini söylemişti. Hayır, o beni iyileştirmemişti beni, yaptığı şeyler değiştirnemişti.. Şu an eskisinden daha güçlüydüm belki ama bunun sebebi... Kesinlikle ona hak vermek istemiyordum.

Yüzümü yıkayıp döndükten sonra masadaki kaşardan bir tane ağzıma attım. Egemen arkası dönük tezgahta işine devam ederken dikkatim hazırladığı sofradaydı. O kadar fazla çeşit vardı ki hepsini kendisinin yapması imkansızdı, şayet benim bilmediğim bir yanını daha keşfetmek üzere değilsem.

"Bunların hepsini sen mi yaptın?" bakışlarımı masadan ona çevirdim.

"Evet " diyerek yüzünü bana dönmesiyle çığlığı basmam bir oldu.

Bu- bu Egemen değildi! Hatta tanıdığım biri bile değildi, tekrar çığlık attım geri doğru sendeleyerek.

"Hey neler oluyor?" telaşla odaya giren Egemeni sadece boxerla görünce tekrar çığlık atarak ellerimi yüzüme kapattım.

Tek gözümü araladığımda hala şaşkınca ortada dirilmesi üzerine parmağımla üstünü işaret ettim,

Kendi üstüne baktı. "Haa, özür dilerim"

Odasına geri dönüp, ben daha ne yaşadığımı algılayamadan geri geldi. Üstündeki röpteşambırla bir an her şeyi unutup gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Sen iyi misin?" Dedi endişeli bir şekilde, beni gerçeğe döndürerek.

"Değilim, bu da kim?" Tezgahın arkasında duran oğlanı gösterdim.

"Ona mı bağrıyordun sen, ben de sana bir şey oldu sandım" Gözlerini devirip nefes verdi.

"Korkudan her an her şey olabilirdi bana, mutfaktaki kişiyi sen sanıyordum. Orda durmuş tüm bunları nasıl yaptığını düşünüyordum, her şey olabilirsin de bir aşçı.. Yok, tarzın değil. Neyse işte, birden hiç tanımadığım biriyle karşılaşınca tepki vermem çok normal. Kusura bakma da evin içinde akşam kadınlar sabah erkekler görmeye alışık değilim ben. Tepki vermemem anormal olurdu asıl"

Eliyle yüzünü ovuşturdu.

"Tamam tamam. Benim hatam sana söylemeliydim. Bu Deniz, kendisi şef. Deniz Nisa" Eliyle takdim ettikten sonra esnedi. Odadan çıkmak için ilerlediğinde
"Nereye?" diye seslendim.

MAATTEESSÜFWhere stories live. Discover now