Dördüncü Kısım & Ruh Geçidi

761 136 205
                                    


Mağaranın önü ana baba gününe dönmüştü. Mağaraya girip çıkanlar, yamaçtan tırmanan yeni gelenler, zırhlarını giyen savaşçılar, dövüş tekniği eğitimi alan Aslı ve Gökkurt, büyük bir heyecanla annesinin gelmesini bekleyen Gökmen ve daha nice aynı anda yapılan eylemler. Uzak diyarlardan, liderlerinin çağrısıyla gelen klan üyeleri toplantı yapıyor, durumun vehametini ölçüyorlardı. Durum pek parlak olmamakla birlikte ne olduğunu da kimse bilmiyordu. Orman bir anda çıldırmış, üzerine çöken kasırga anvean güçleniyordu.
Buna Karahi'nin yol açtığı düşüncesi hakimken Uleyf bundan emin değildi. Karahi fırtına çıkaracak bir güce sahip değildi. Kendisi de fırtına çıkaramazdı üstelik. Eski gücünden geriye kalan sadece yağmura hükmetmekti ki ismi Yağmur olarak anılmıştı Karahanlı'lar içinde. Ormanda hapis kaldığı asırlarda yağmur yağdırarak ormanın zulmünden bir nebze de olsa kurtulur, rahat bir nefes alırlardı. Yağmur'un bu özelliği Karahi'nin baş adamı olmasını sağlamıştı. O zamanlar Karahi'nin Onu tanımadığını sanarken şimdi gerçeği biliyordu. Annesi ve kendisi Karahi'nin aptal olduğunu mu sanmışlardı? Şimdi düşününce asıl aptal olanın kendileri olduğunu görebiliyordu.

"Ne düşünüyorsun evlat? "

Balaya'nın sesiyle daldığı düşünce denizinden sıyrıldı. Artık bunları düşünmek fayda sağlamayacaktı.

"Hiç, sadece olacaklar beni korkutuyor. Kaybettiğimiz o savaşı yeniden yaşamak istediğimi sanmıyorum. "

Balaya Uleyf'in tırmandığı mağaranın tepesine çıkmış, çevreyi hemen onun yanında durarak izliyordu. Gözün gördüğü her yer ormandı. Yeşil, engin bir denizi andırıyor, o yeşilliğin içinde kara orman kanserli bir hücre gibi göze batıyordu. Üzerinde toplanan kara bulutlar içinde barındırdığı her ne ise saklıyor, gözlerine sadece çakan şimşeğin kızıllığı ilişiyordu.

"Sence biz o savaşı kaybettik öyle mi? "

"Evet baba, kaybettik. Benim dileğim kazandık sanmamıza neden oldu ama bak, sonuçlarını şimdi görüyorsunuz. Ormanda kaldığım yıllar bana bir şeyi çok iyi öğretti baba. "

Uleyf sözünün burasında kısa bir an sustu ve bakışlarını ormandan alıp Balaya'nın gök gözlerine çevirdi. Onun bakışlarını hisseden Balaya'da gözlerini Uleyf'in gök gözlerine çevirdi.

"Neymiş o? " dedi Balaya merakla gür kaşlarını kaldırarak.

"Kabullenmek; dost veya düşman, sevgili veya kardeş, olduğu gibi kabul etmeliyiz nefes alan her canlıyı. Biz Karahanlı'ları farklı oldukları için düşman belledik aslında. Onları vahşi bir ırk olarak gördük. Şimdi düşününce bizim de vahşi olduğumuzu görüyorum. Ve bir gerçek daha var ki insanlarda vahşi. Biz hayvan öldürüyoruz yaşamak için, Karahanlı'lar insan. Peki insanlar ne için öldürüyor? Sadece güç için kendi ırkını katlediyor. Şimdi söyle baba, kim vahşi, kim kötü? "

Balaya yüzünde buruk bir gülümsemeyle gözlerini yeniden ormana dikti. Uleyf o kadar haklıydı ki Balaya'nın Onu yalanlayacak sözü yoktu.

"Haklısın oğul, peki ne yapalım? Bırakalım Karahi dilediğini yapsın mı? "

"Bırakamayız baba, artık çok geç. Benim demek istediğim, biz şimdi değil, o zamanlar yaptık hatayı. Artık Karahi gerçek bir canavara dönüştü. İnsanlar ne kadar kötü olursa olsun Karahi'nin zulmüne bırakılamayacak kadar da masum. En azından içlerinde masum olanlar var. "

Balaya ve Uleyf derin konulara değinmişken aşağıdan gelen sesler onları oraya inmeye zorunlu kıldı. Keskin, içinde hem acı, hem de sevinç barındıran bir çığlık kayalara çarpıp yankılandı.

"Yavrum, kuzum sensin! "

Saçlarında yer yer beyaz teller, yüzünde hafif çizgiler, gözleri ak bulutlar gibi beyaz kadın Gökmen'den ayırdığı kollarını Aslı'ya açmış, dizlerinde derman kalmamış gibi sarsak adımlarla koşuyor. Aslı kurt halindeyken kendisine doğru koşan bu kadına dikkatle bakıyor. Yavrum mu demişti az önce? Kulakları yanlış işitmemişti değil mi? Bu kadın Onun annesi miydi? Peki nasıl emin olmuştu, nasıl tanımıştı kızını? Hareketsiz, tepkisiz öylece kalakalmıştı Aslı. Kadın ayağına takılan taşlarla tökezleye tökezleye geldi, dolu gözlerle baktı önünde duran beyaz kurda. Aslı'nın boyu kurt hâlinde iken baya uzun olduğu için kadın başını yukarı kaldırmıştı.

Kayıp Ruhlar OrmanıWhere stories live. Discover now