Birinci Kısım/Kayıp Zaman

15.7K 520 382
                                    

Çam ağaçlarının iğneli yaprakları arasından geçen rüzgarın çıkardığı uğultu kulaklarına doluyor, içinde bulundukları zor durum onları çıkmaza sürüklüyordu. Örgüsünden, esen meltemin etkisiyle savrulup yüzüne dökülmüştü saçları, çilli yanakları kızarmıştı. Derin bir nefes alıp çimen yeşili gözlerini açıp kapattı.
Önlerinde çağıldayarak akan derenin sesi, fısıltılı seslerini bir başkasının duymasına olanak sağlamayacak kadar bastırıyordu. Kadının yanı başında ayakta duran, siyahlara bürünmüş adam, büyükçe bir kayanın üzerinde oturan kadının omzuna elini yerleştirdi.
"Bilgin, bu benim ve ırkımın doğasında var. Bunu değiştirmem mümkün değil. "
Biraz hırıltılı ve boğuk sesinde şefkat barındıran adam, kadına bunları söylerken kadın oturduğu yerden hışımla kalktı.
"Değiştirme zaten, benim senden istediğim bu değil. Benim senden istediğim kurtlardan uzak durman. "
Bilgin'in çatılan kaşlarının aksine Karahi gülümsedi. Bilgin onun gözünde bir çocuktu. Amacını anlamayan, körü körüne ona aşık olan yarı kahin, yarı kurt bir çocuk.
"Ben onlardan uzak duruyorum Bilgin,"
elini kadının yanağına yerleştirdi, yüzüne dökülen kızıl perçemleri kulağının arkasına attı. Bilgin aşk ve umutla Karahi'nin yüzüne bakıyordu.
"onlar beni rahat bırakmıyor, " diye sözünü tamamlayan Karahi Bilgin'i kollarının arasına aldı, saçlarını koklayarak öptü. Ah şu taze kan kokusu yok muydu? Karahi’ yi mest ediyordu. Özellikle saf kan bir kahinin kanından bir parça taşıyan Bilgin'in kanı. Onu içmek, tatmak, dilinin üstünde demirin buruk tadını hissetmek; Karahi hayalini kurduğu açlıkla inledi. Bilgin yüzünü onun göğsünden kaldırıp dolgun dudaklarını Karahi'nin dudaklarına kapattı.
"Ne olursa olsun onlardan uzak dur! Senin kim olduğunu öğrenirlerse kurt diyarında barınamazsın. Barınmayı bırak, hayatta bile kalamazsın. "
Bilgin, bedeninde ayağa kalkan yangının ateşinde yanarken Karahi'yi ikna etmeye çalışıyordu. Eniştesi Balaya eğer onun bir kan içen olduğunu öğrenirse iyi şeyler olmazdı. Karahi güçlü bir liderdi evet ama Balaya ve diğer kurt ırkları da güçlüydü. Olası bir savaşta beş kurt klanı birleşir, Karahanlı ırkına karşı tek bilek olurdu. Saklanmalıydı Karahi, aşık olduğu adamın ölümünü izlemek istemiyordu. Karahi dudaklarının arasında konuşan kadının fısıltısıyla sivri dişleri uzanırken kendini geri çekti. Hayır! Zarar vermeyecekti ona. O, annesinden sonra kalbini ona açan tek kişiydi.
Bilgin'i kollarından ayırıp gözlerinde tuhaf pırıltılarla yüzüne baktı. Çocuk gibi gördüğü bu kadına günden güne bağlanıyordu. Lâkin bu bağlılık ona amacını unutturacak kadar büyük değildi. O kazanan olacaktı, o bu diyarın tek hükümranı olacaktı. Buna Bilgin'in bile engel olmasına izin vermeyecekti.
"Sen beni düşünme, kaç yüzyıldır baktım başımın çaresine, yine bakarım. "
Dere kenarında geçirdikleri birkaç saatin ardından ayrıldı iki farklı yürek. Biri delicesine sevdalı, biri taştan iki yürek...

Bilgin sevdiğinin yanından ayrılınca soluğu ablası Kayram'ın yanında aldı. Eskiden pek sık gitmediği bu eve artık neredeyse günü birlik gelir olmuştu. Kurtlar arasında neler olduğunu, Karahanlı ırkının ne olduğunu öğrenip öğrenmediklerini anlamak içindi bütün çabası. Kayram ise kardeşinin düştüğü sevdadan haberli kahrolup duruyordu.
Karahi gibi vahşi birinde ne bulmuştu ki? "Gönül bu ota da konar, b... da, " diye kendi kendine söylendi elinde tahta havan, akşama yetiştireceği aş için sarımsak döverken. Dış kapının gıcırdayarak açıldığını ve Balaya'nın, "Hoş geldin Bilgin, " dediğini işittiğinde, "İyi insan lafının üstüne gelirmiş, gerçi Bilgin her gün burada ya, " diyerek işine devam etti.

"Hoş buldum enişte, ablam mutfakta mı? " dedi Bilgin nefes nefese kalmışlığıyla. "Mutfakta, akşama aş pişiriyor. " Balaya'nın ağzından sözcükler çıkarken Bilgin çoktan mutfağın kapısını açmıştı. Onun içeri girdiğini gören Kayram başını işinden kaldırıp, "Hoş geldin Bilgin, " dedi ve yeniden işine odaklandı.
"Ne yemeği yapıyorsun abla? " Bilgin, iki elini beline koymuş, büyük bir dikkatle sarımsak döven ablasına baktı. Simsiyah saçlarının altında parlayan beyaz teni, kahinliğin getirisi olan yeşil renk gözleriyle göz alıcı bir kadındı Kayram. 'Balaya'nın aşık olmasına şaşmamalı, ' diye içinden geçirdi Bilgin.

Kayıp Ruhlar OrmanıWhere stories live. Discover now