30. BÖLÜM

9.2K 946 288
                                    

İlk görüşte aşk...

Neslihan ılık havada buz kesti. Tüm tüyleri dikildiğinde, burnu da sızım sızım sızlarken gözlerinden boncuk gibi yuvarlanan yaşlara engel olmak istemedi artık. Tüm akşam tutmuştu kendini. Yaşadıklarına dışarıdan bir seyirci gibi tanıklık etmiş, elindeki kahve tepsisine tanımlanamamış bir cisimmiş gibi bakmış yine de engel olabilmişti onlara.

Şimdi... Şimdi çok fazlaydı yaşadığı her şey.

Sessizce ağlıyordu. Kerem'e gelen gürültü neydi öyleyse? Neslihan ağlarken kendi kalbinin kırılma sesiydi bu. Neden ağlıyordu ki?

O kadar mı aşık olunamayacak biri gibi görüyordu kendisini? Okan gibi dallama bile aşık olabildiyse Kerem ohhoo, deliler gibi aşık olurdu.

Hem de ilk görüşte.

"Neslihan, bak bana."

Yine ellerindeydi gözleri. Şimdi Nevzat gelse ya da Nihat, ablalarına bir şey yaptığını, onu kendisinin ağlattığını zannedeceklerdi. Belki de ağlatmıştı; ama sebebini bilmek isterdi o, böyle şeylerin. Hakkıydı.

"Git Kerem. Saat geç oldu. Yarın görüşürüz."

"Niye ağladığını söyle, gideyim."

"Doldum, taştım şimdi de."

"Sana aşık olduğum için mi akıttığın gözyaşları? Benim cümlemden sonra ağlamaya başladın. Kardeşlerin gelse kemiklerimi kırar, sen ağlıyorsun."

"İlk görüşte aşka inanmam, saçma bence de."

"Ben ağlattım yani öyle mi? Mümkün değil kadın. Ben kadınları ağlatmam."

"Tamam sen ağlatmadın adam. Çok yoğun bir gündü. Sınav, koşturmaca, söz derken yoruldum. Bak sildim de gözyaşlarımı. İçeri geçeyim ben artık. Bana bohçada neler gelmiş bakayım, değil mi? Sanki almadığım şeyler de alınmış gibi."

"Yemedim şekerim. Bak bakalım. İyi geceler Neslihan."

"Yersen Şe.Ker'im. İyi geceler Kerem."

Kerem ayaklarında tonlarca ağırlık varmış gibi sürükledi onları. Çiçek kokusuyla karışmak istiyordu, eli mahkum git gide uzaklaşıyordu o kokudan. Kapıda yatacak hali yoktu ya. O da eve gidip ailesinin yaptığına emin olduğu kritiğe katılabilirdi.

Parmağına baktı, sözlü bir adamdı o bundan sonra. Kızlar ayağını denk almak zorundaydı. Neslihan onları dişi kartal gibi parçalardı.

Bir gün... Parçalardı.

Arabaya oturdu. Ablalarıyla birlikte Neslihan hakkında çok güzel şeyler konuşabilirdi. Arabayı çalıştırıp yola koyuldu.

Kerem'in uzaklaşmasının ardından bir süre daha kaldı Neslihan bankta. Kerem ona o odada nasıl aşık olmuş olabilirdi? Kapıda durup bakarken mi, üstünde gidip gelirken mi? Sağa sola salladı başını. Kerem'le güzel olabilecek bir anısı öncesi yüzünden karabasan gibi çöküyordu üstüne.

Aralarında bir iddia meselesi yoktu. Kerem'in ondan bir çıkarı da yoktu. Daha bir saat kadar önce mutfakta Kerem hakkında çıkarım yaparken pek açıksözlü olduğunu düşünmemiş miydi? O halde yalan söylediğini öne süren faktör de ortadan kalkıyordu.

İlk görüşte neyine aşık olmuştu peki?

Çaresizliğine mi?

Çok uzak değil, bu sabah sınavdan çıktığında Okan'ın aynı cümle ile sözlerine başlamasının etkisi yeni yeni hafızasından silinmeye yüz tutmuşken Kerem'den benzerini işitmek hafıza kaybı geçiren birinin kafasına sert cisimle vurulması gibi, unutulan her şeyi tüm duyu organlarına hitap eder hale getirmişti.

Ben Bir Karar VerdimWhere stories live. Discover now