39. BÖLÜM

9.2K 1K 284
                                    

Gamze'nin çıktığını kapının kapanma sesinden anladılar. İkisi de ona değil birbirlerine bakıyorlardı. Kerem'in endişeli bakışlarına karşılık eğlenen gözlerle bakan Neslihan'ın tepkisini kestiremiyordu adam.

"Ne şanslısın. Ofise kadar gelen eski kız arkadaşın masözmüş."

Kadın lafını eder etmez çıktı adamın kollarından. Kerem gelecek tepkiyi kestirememişken gelen tepkiyi hiç anlamadı. Gamze masöz değildi ki. Halkla ilişkiler uzmanıydı.

"O nereden çıktı, masöz değildi."

"Öyle mi? Elleriyle omuzlarını ovarken görünce özel olarak odana çağırıp her hafta masaj yaptırıyorsun zannettim."

Neslihan Kerem'i karmakarışık halde bırakarak masanın karşısında duran ikili kanepeye oturmuştu bile hemen. Kıskançlık mı yapıyordu gerçekten? Karısı kocasını kıskanmış mıydı?

Gülmeye cesaret edemedi. Kıskanma aşamasına geçmişler miydi? Okan da Neslihan'ın omuzlarını ovsa, Kerem bunu görse... Katil olabileceğinin ilk sinyalleri şimşek gibi çaktı zihninde. Deli gibi kıskanırdı, gözünü kırpmayı reddederek adamı gebertirdi de.

Hoş erkek olan ne varsa elinde kalabilirdi Neslihan'ın yanında gördüğü.

Konu Neslihan ve kıskançlık olunca ikilemde kaldı haliyle. Kıskanılacağı aklının ucundan geçmezdi. Yok yanlış anlamıştı kesin. Söz konusu dişi kişi Neslihan'dı ve Kerem Gamze odaya girdiğinde, bunu karısı duyduğunda bile yanlış anlamaya müsait olacağını düşünmüştü. Değil ki elleri omzunda masaj yapan eski sevgilisini gözüyle görsün.

Üç aydır ilk kez geliyordu ofise. Sıradan evliliklerde olduğu gibi sürpriz yapmak için ya da onu kadınlarla basmaya gelmeyeceği açıktı. Neslihan böyle ilişkileri olabileceğini kabul etmiyordu.

"Geleceğini söylemedin. Niye haber vermedin Neslihan bana?"

"Haklısın tabii. Kapını kilitleseydin keşke. Daldım öyle odana namüsait anında. Kamuran ablan Kerem'e ne güzel sürpriz yaparsın dedi. Kapıda sekreterin de yoktu, uyaramadı bizi kızma sakın ona."

"Kadın sen ciddi misin? Gamze'yle benim, aramızda bir şey olduğunu düşünmüyorsun değil mi?"

Geçip yanına oturdu karısının. Bacak bacak üstüne atmış üstteki bacağını aralıksız sallıyordu. Sinirli miydi ya da kızgın olabilir miydi? Elini onun çenesine götürerek kendisine bakmak zorunda bıraktı. Cevap bekliyordu.

"Benim, senin hakkında ne düşünüp ne düşünmediğimin bir önemi yok. Özgür bir adamsın."

Kerem özgür bir adamdı, evet. Aynı özgürlük karısının sınırlarına çarpıp sekiyordu daha o kanatlanamadan. Bir tamam dese, uçuşa geçeceklerdi ikisi de, emindi.

Yalnız bu sözlerin altında bambaşka duygular gizliydi Kerem'e göre. Her ne kadar Neslihan, ilişkilerini sahte bir evlilik olarak etiketlemiş olsa da gözlerinde gördüğü, nefesinde duyup özümsemeye cesaret ettiği duygunun adı buz gibi, katışıksız kıskançlıktı.

Kerem kıskanılmayı Gamze ile deneyimleymiş, adi bir duygu olarak kodlamıştı kafasına. Onların evinde ilişkilerde güven olması gerektiği konuşulurken Gamze, iş yaptığı kadınlara bile sorguyla yaklaşmış, onunla tanıştırmamak için takla atmıştı çıktıkları süre boyunca.

Kıskanılmak kıskanan Neslihan olmadığından adi geliyormuş meğer Kerem'e. Beş dakikada dünyadaki en elzem, en tutkulu, en ateşli duygu olarak görmeye başlamıştı bunu. Tribünlere oynayacaktı.

Ben Bir Karar VerdimWhere stories live. Discover now