İsimsizler (Gay)

22 -Gömlek-

Konsere geldiğimizde sevgilim yine gitarını konuşturuyordu. The Academic - Why Cant We Be Friends çalıyordu. İrem koluma girdi, birlikte bara yanaştık. "Ne oldu lan sana?" dedi Bera çatık kaşlarla beni süzerek. Göz devirdim Bera beni tekrar tekrar süzerken. Birden suratı buruştu. "Kardeşimi etkilemeye çalışıyorsun."

"Bera senin benim bebişlerimle ne alıp veremediğin var?" dedi İrem çatık kaşlarla.

"Bu senin başının altından çıktı, değil mi?" dedi Bera beni işaret ederek. Evet, öyle olmuştu. Alnımın üzerinde düğümlenmiş kırmızı bir bandana taşıyordum. Yanağımdaki highlighter birazcık abartılmıştı bu sefer. Üzerime beyaz salaş yazlık bir gömlek giydirmişti. Uzun ve geniş kolları, omzumdan düşüp durması ve üstten açık üç düğmesiyle yatağa atılmaya hazır görünüyordum. Üzerimdeki gömlek yatağın üzerindeki hediye paketine sarılmış bir fahişeymişim gibi hissettiriyordu. Altımda ise dar açık renk bir kot vardı.

"Çok seksi olmamış mı?" dedi İrem ellerini çırparak sırıtıp.

"Evet. Hem de bayağı seksi olmuş, insanın yakaladığı köşede sıkıştırmak isteyeceği kadar. Onur bundan hoşlanmayacak İrem." dedi başını iki yana sallayıp sırıtarak. İrem burun kıvırdı.

"Ne anlarsın ki sen?"

"Kardeşimi tanıyorum." dedi Bera omuz silkerek.

"Neden beğenmesin ki?" dedim gözlerimi kırpıştırıp. Tekrar sahneye döndüğümde Younger Hunger - Dead Inside çalıyordu. Onur yine gitarına dönüktü. Beni hala görmemişti muhtemelen. Görseydi en azından arada bir bakardı bana. Yani, genelde böyle olurdu.

"Beğenmeyecek demedim, bu durumdan hoşlanmayacak. Tam balık sürüsünün içinde bir olta yemi gibisin şu an." dedi Bera gülerek. "Ata sağolsun burada genelde hatırı sayılır sayıda gay oluyor."

"Bunu düşünmemiştim, dilime kaos tadı geldi." dedi İrem gülerek. Bera saçlarını dağıttığında ona kaşlarını çattı.

"Kardeşim senin başının altından çıktığını öğrensin de, göreyim seni o zaman. Bence kendini sağlama al ve eve gidin." Kaşlarımı çattım.

"Saçmalamayın, benim sevgilim öyle bir insan değil. Kızmaz böyle bir şeye." dedim Bera ve İrem arasında gözlerimi gezdirerek. "Altı üstü bir gömlek."

"Yani haklısın, altı üstü bir seks gömleği." dedi Bera kahkaha atarak. Gözlerim tekrar sahneyi bulunca Onur'la göz göze geldik. Göz kırptığında gülümsedim, sanki o ışık altında görebilirmiş gibi pembeleşen yanaklarımı saklamak için başımı aşağı eğdim. Sonra Bera'ya dönüp sırıttım.

"Gördün mü, göz kırptı bana. Kızmadı."

"Biraz gavattır." dedi Bera göz devirerek. "Benim sevgilim giyecek var ya... Parçalarım o gömleği."

"Bin kirdişimi tiniyirim." dedi İrem sırıtarak. Yumruk tokuşturup kahkaha attık. "Ne oldu Bera Bey, yüzünüz düştü."

"İrem beni kışkırtma, valla Onur'u kışkırtıp salarım üzerinize." Birbirimize baktık, tekrar kahkaha atmaya başladık. Beş dakika kadar sonra ara vermiş olacaklar, Onur yanımızda bitti.

"N'aber?" diye mırıldandı beni kolu altına alırken. Sonra çatık kaşlarla bana tekrar dönü. "Bana mı süslendin sen böyle?" dedi gülerek. Utanıp gözlerimi kaçırdım.

"Valla kime süslenmiş bilmem ama abicim, sessiz kalamayacağım bu duruma." dedi Bera ellerini göğüs hizasında havaya kaldırıp.

"Ne oluyor?" dedi kaşlarını kaldırarak Onur.