70 -Dilek-

8.9K 854 377
                                    

Sabah uyandığımda Bera telefonuyla oynuyordu. Önceki gece saçma sapan şeylerden sohbet ederek noodlelarımızı yiyip uyumuştuk. Yani ben uyumuştum. Bera da takılıyordu işte. Bu çok garip geliyordu. Benim uykum geliyordu ve uyuyordum. Bera da olması gereken bu olduğu için yatağa giriyordu. Ben uykumu aldığım için uyanıyordum ve Bera bıraktığım gibi uyanık bir şekilde karşılıyordu beni.

"Günaydın." dedi uyandığımı fark edince gülümseyerek.

"Ne kadar uyudun?" Omuz silkti.

"Bilmiyorum."

"Sen doktora gidiyor musun?" dedim doğrularak oturur konuma geçip. İç çekti, telefonunu yastığın altına sıkıştırıp benim gibi oturdu yatağa.

"Gidiyorum." dedi bıkkın bir gülümsemeyle. Bu konuda ne kadar sıkıştırıldığını o an anladım.

"Ne dedi?"

"İlaç verdi. Alkol, sigara, kahve içme dedi. Stres, endişe ve aşırı duygusallık gösterirsem bilgisi olmasını istedi ama pek yok bende. Zaten her gece böyle değilim, bazen kütük gibi uyuyorum, bazen hiç uyuyamıyorum, bazen üç dört saat uyuyorum."

"Sen deli gibi alkol ve sigara kullanıyorsun." dedim kaşlarımı çatarak. "Ayrıca sürekli stresli ve kızgınsın."

"Yoo, abartıyorsun." dedi omuz silkerek. "Hadi kahvaltı yapalım." Yataktan kalkmaya niyetlendi. Beline yapışıp geri oturmasına sebep oldum.

"Abartmıyorum, kaçma hemen. Seni düzene sokalım mı? Bence zamanı gelmiş, kendine hiç bakmıyorsun." Ofladı.

"Ata, hiç hoşlanmıyorum böyle şeylerden..."

"Bundan sonra alkol yok!" dedim kollarımı sıkılaştırarak. Omuz üzerinden bana baktı.

"Sen de kullanmayacaksan kabul ederim." Sırıttım.

"Benim doktorum yasaklamadı ki."

"Senin alerjin var alkole, saçmalamaya başlıyorsun içince. Dediğim gibi, sen de bırakırsan bırakırım." Yanaklarımı şişirdim, yüzümü sırtına sürttüm.

"Söz mü?"

"Söz. Ama sigarayı bırakamam. Çok içmiyorum zaten."

"Tamam." dedim sırıtarak. "Doktora da söyleyeceksin psikolojik durumlarını." İç geçirdi.

"Kızdırma beni, stresli sinirli değilim abartıyorsun şu an." Hızla sırtından ayrılıp işaret parmağımı yüzüne doğrulttum.

"Al bak! Gördün mü hemen sinirleniyorsun!" İrkildi, gözlerini kaçırdı.

"Me-mecazen-"

"Bera!" Birkaç saniye bakıştık, dudaklarıma bir öpücük bıraktı hızlı bir atakla.

"Kahvaltıya ne istersin?"

"Seni." dedim sırıtarak.

"Dün gece taze bitti." dedi sırıtarak. Ben de sırıttım, kucağına yerleştim.

"Şakacı seni..."

"Hadi abicim, kalk." dedi sırıtmayı sürdürerek.

"Tamam abicim." dedim ve kalktım sessizce. Kapıya yürüdüğüm sırada peşimden kalkıp kolunu omzuma doladı, dudağımı öpmeyi denedi ama başımı yana çevirip yanağıma denk getirdim. "Ne yapıyorsun abicim?" dedim gülerek.

"Ata..."

*

Onur çağırdı bir gün toplanmak için. Kapıyı bana Bera açtı, çaktırmadan kapı arasından uzanıp dudaklarıma bir öpücük bıraktı. Sırıttım, sırıta sırıta içeri girerken kafama yastık yedim. Hemen sonra kahkaha tufanları... "Hoş mu bu şimdi?" dedim gergin gergin arkadaşlarıma bakarak. Hepsi sırıtarak bana bakıyordu.

İsimsizler (Gay) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin