59 -Gece Kaçışı-

8.9K 899 371
                                    

"Beyler saat dört oldu." dedi İrem kocaman esnedikten hemen sonra. Hazar hemen yanında yumruğuyla gözünü ovuşturuyordu. Bazen kıskanıyordum, çocuk her haliyle aşırı güzeldi. Yetmezmiş gibi uykusuzluktan gözlerinin altı şiştiğinde bile güzeldi. Bu sevimliliği fark eden tek kişi ben değildim. Onur ona bakarak sırıttı, iki yanağına ellerini koyup burnundan öptü. Hazar yüzünü buruşturdu.

"İyi geceler arkadaşlar. Nerde yatıyorsanız yatın, ev sizin." Ayağa kalkıp Hazar'ı kucakladığı gibi çocuk tepki veremeden hızla yukarı çıkardı. Hepimiz şaşkınlıkla arkalarından bakıyorduk.

"Ben asla misafir odasında uyumam." dedi Doruk dudak bükerek. Yine gülme krizlerine soktu bizi. Misafir odası Onur'un odasının hemen yanıydı...

"Ben Bera'nın yanına kıvrılırım." dedi İrem, kalkıp sarsak adımlarla yukarı çıktı.

"Biz her şekilde misafir odasında uyuyacağız." dedi Barlas Doruk'a dönerek.

"Yoo, orda Ata ve ben yatacağız." dedi Cem sırıtarak. Doruk fırladığı gibi yukarı koştu.

"Kapanındır!" diye bağırmayı es geçmedi merdivenlerde. Göz devirdim. Bin isli misifir idisindi iyimim...

"Boşver, salonda yatarız." dedim Cem'e dönüp.

"Cem ben salonda uyurum, sen git Doruk'la uyu." dedi Barlas Cem'e gülümseyerek.

"Allah razı olsun kanka." dedi Cem ayağa kalkarken ağır ağır.

"Ben bize battaniye falan getireyim." dedi Barlas, peşinden yukarı çıktı. Sessizce ikili koltuğa geçip uzandım. Üçlüye ben yatsaydım Barlas asla uyuyamazdı ikilide. Geldiğinde sessizce üzerimi örttü, yastığı da elime tutuşturup diğer koltuğa yerleşti. Bir süre tavanı izledikten sonra sessizliği yardı. "Ee Ata? Ne dedi sana yukarda?"

"Ne?" dedim şaşkınlıkla ona dönüp. Yanımda da oturmuyordu, mesajı görmüş olamazdı.

"Ben aptal değilim. Telefonuna mesaj geldi ve tuvalete çıkmak istedin. Ama en fazla on dakika önce çıkmıştın."

"Hislerimi sorguluyor. Nasıl oldu, ne zaman başladı... Cevaplamadım. O da uzatmadı."

"Beklediğimiz tepkileri vermedi. Ben açıkcası çok kızar diye düşünmüştüm."

"Ben de." Bir süre sessizlik oldu aramızda yine.

"İyi geceler Ata. Bir sıkıntı yaşarsan bana anlatabileceğini biliyorsun." Sen de anlatamayacağımı biliyorsun Barlas.

"Teşekkür ederim. İyi geceler." Ama gece pek iyi geçmedi benim için. Barlas başını yastığa koyar koymaz uyuyan tiplerdendi. Uykusu da aşırı derindi. Bense en ufak tıkırtıda uyanırdım ve uykuya dalmakta fazlasıyla zorlanırdım. Hele ki kafam doluysa...

Ellinci kez bacaklarımı zor sıkıştırdığım koltukta ters dönmeye çalıştım. Uyumaya niyetleneli çoktan bir saat olmuştu. Merdivenlerden adım sesleri gelmeye başladı o sırada. Biri sessiz olmaya çalışıyordu ama pek başarılı değildi. Başımı çevirip ondan tarafa baktığımda durakladı. Bera olduğunu fark edince kısa bir an kalbim tekledi her zamanki gibi. "Sen de mi buradaydın?" dedi Bera kısık sesle.

"Hepimiz buradayız." Gözlerimi arkadaşıma çevirdim. "Rahat ol, yanında bomba patlasa ruhu duymaz." Adım sesleri geldi yine Bera'nın. Üzerindeki ceketi fark ettim tekrar ona dönünce. Bir yere gidiyordu. Ellerini ceplerine sokup yanıma dikildi.

"Uyuyamıyor musun?" Başımı iki yana salladım. "Git benim odamda yat."

"Sen?"

"Dışarı çıkıyorum." dedi omuzlarını kaldırarak. Kaşlarımı kaldırdım ben de.

İsimsizler (Gay) Where stories live. Discover now