İsimsizler (Gay)

44 -Stalker-

Sonunda Onur tamamen iyileşmişti. Birlikte oturmuş, Alp'in bana yazdığı instagram adlarını bir kağıda not etmiştik. Sonra hesabın bütün takipçilerini yanına yazıp olmayan isimleri tespit ettik, temize çektik. Hepsini tek tek stalkladık. İsimsizler'i takip edip etmediklerine baktık. İki kişi bulduk. O iki kişiyi de enine boyuna stalkladık yine. Onur ikisini de elemek istedi ama ben ikisinden biri olduğuna emindim. "Başka bir yerden bulmuş olamaz mı her kimse? Biri resmen hayalet. Konserlerimize bile gelmiyor ve uzak oturuyor. Sadece internetten takip ediyor ki gruptan çok Barlas'la ilgili."

"O zaman diğeri." dedim isminin altına üç çizik atarken.

"Sanmıyorum. O da sadece grubun genel hesabını takip ediyor ve takipe geçip hareketlerine baktık, yorumu bırak beğeni bile atmayacak kadar hayalet. Sınav senesinde ve instagramda aktif bile değil. Bence böyle şeylere zaman harcamaz." Sıkıntıyla gözlerimi ovdum.

"Onur Alp'i sıkıştırdım, gördün. Fotoğraf privin dışına çıkmamış. Diğer takipçileri tekrar mı gözden geçirsek?" Birbirimize baktık. İkimiz de saatlerce uğraşmıştık. Saat gecenin ikisiydi ve mutfak masasında oturmuş yorgun tavırlarla stalkerın peşine düşmüştük.

"Şu şüphelenmediği kişilere de bakalım hm?" Sonunda Alp'i hiçe sayıp elediği kişileri de stalkladık. Onlardan da bir şey çıkmadı bir saatin sonunda. Bir kişi İsimsizler'i takip ediyordu ama kız sevgilisine aşırı aşıktı ve doğru düzgün takip ettiği erkek bile yoktu. Onur'un peşine düşmeyeceği konusunda Onur aşırı ısrarcıydı. Takip ettiği birkaç tane lgbt hesabı da öyle bir durumda bizi ayırmaya çalışmak yerine destekleyecek bir tip olduğunu gösteriyordu.

Sonunda ikimiz de kendi dünyamıza çekilip masayı izlemeye başladık. Onur çenesini yumruğuna dayamış, yorgun gözlerle diğer elinin tırnaklarıyla oynuyordu. Bir anda aydınlandım.

"Korkup takibi bırakmıştır belki? Sonuçta fotoğrafı dışarı taşırdı. Bir şekilde ona ulaşabileceğimi biliyordu."

"O zaman bulamayacağız demektir bu." dedi keyifsizce. Hemen sonra gözlerini avuçlarından alıp telefonumu kaptı önümden. Priv hesabına girip bütün takipçileri kağıdın sol tarafına yukardan aşağı yazdı. Hemen sonra takip ettiklerine girip isimleri yukardan aşağı okuyarak karşılığını buldukları yanına tik attı. Birkaç mizah sayfası dışında karşılıklı takip olmayan iki hesap bulduk. Biri aşırı alakasızdı, İsimsizler'i takip etmediği gibi şehir dışında okuyordu. "Bingo!"

Diğer hesap hem İsimsizler'i, hem de birkaç fan sayfalarını takip ediyordu. Kadıköy'de bir sürü fotoğrafı vardı. Ya burada oturuyordu ya da sıkça geliyordu. Fotoğraflarından biri de konserlerden birine aitti. "Ah, bulduk!" diye bağırdım heyecanla.

Dış kapının sesi geldi, biraz sonra Bera mutfağa girip bir bize, bir önümüzdeki kağıtlara baktı. "Ne yapıyorsunuz?" İşten gelmişti. Saçları terden alnına yapışmıştı ve alkol kokuyordu.

"Stalk." dedim neşeli bir sesle. "Kızı bulduk." Telefonu kapıp fotoğraflara baktı. Koyu kumral saçlı, mavi gözlü bir kızdı. Oldukça güzeldi ve biraz da popülerdi.

"Biliyorum ben bu kızı. Bizim bara geliyor. Oktay yürüdü bu kıza ama kız reddetti." Oktay diğer barmendi. "Kadıköy'de oturuyor. Bahariye tarafında, Altıyolun diğer tarafında."

"Mesaj atıyorum." dedim telefonumu elinden alıp.

"Ne yazacaksın?" dedi Onur bana doğru eğilip. Bera da aynı şekilde.

Bence bana bir açıklama borçlusun. Yazıp yolladım.

"Kaçacak." dedi Bera. "Tabiki sana cevap vermeyecek ve kaçacak."