24 -Duş-

16.9K 1.1K 230
                                    

Beni küvete oturtup suyu açtı, duş başlığını ayaklarımın ucunda tutarak parmaklarıyla ısıyı ölçmesini izledim. "Gömleğini çıkarmayacak mısın?" dedi dizlerimi kendime çekmiş, sessizce onu izleyen bana gülümseyerek bakıp. Gömleğim tek savunmammış gibi hissediyordum varla yok arası olmasına rağmen. Ya da az önce sevişmiş olmamıza rağmen hala savunma altında hissediyor olmak istemem miydi garip olan?

Gömleği kolaylıkla düğmelerini açmadan üzerimden sıyırdım, kirli sepetinin olduğu tarafa attım top yaparak. "Bu gömleği gerçekten İrem giydirdi." dedim tekrar dizlerimi kendime çekerken.

"Senin iraden yok mu?" dedi dalgın dalgın akıp giden suyu izlerken. Hemen sonra suyu ayak bileklerime tuttu. "İyi mi?" Başımla onayladığımda suyu saçlarıma tuttu, parmakları tutamlar arasında gezinerek ıslattı kafamı. Su omuzlarıma indiğinde dudaklarımı dilimle ıslattım.

"Birlikte duş alacağız sanmıştım." Güldü sevimli bir tavırla.

"Sence birlikte küvete sığar mıyız?" Omuz silktim, şampuanıma uzanıp avucuma döktüm, saçlarımı köpürtmeye başladım. Dirseğini küvetin kenarına yaslamış, çenesi avucunda, diğer elindeki başlığı karnıma tutarak dalgın bir tavırla gülümseyerek beni izliyordu.

"Peki ben de seni yıkayabilecek miyim?" dedim tek gözüm şampuan yüzünden kapanmış, onu izlerken.

"Bu kadar çok mu istiyorsun?" Suyu alnımdan geriye doğru tutarken başımı geriye büktüm gözlerime şampuan girmemesi için. Öylece aptal aptal birbirimizi izledik.

"Birini yıkamakta berbatsın." diye homurdandım, ellerimi saçlarıma atıp durulanmaları için iyice ovaladım. "Her şeyi ben yapıyorum." dedim gülerek. Sonra muzipçe sırıttım. "Ama bu konuda deneyimsiz olman hoşuma gitti."

"Kötü olduğum şeyler listesine bir şey daha eklendi." dedi bir araya geldiğimiz geceye vurgu yaparak. Bu ikimizi de güldürdü. "Tut o zaman." deyip başlığı elime tutuşturdu, duş jelimle lifi eline alıp jeli köpürttü, omuzlarımı ovalamaya başladı.

"Çok nazik davranıyorsun, kirler benimle birlikte duş alıyor şu an." dedim gülerek. Biraz(!) daha bastırmaya başladığında acıyla yüzümü buruşturdum. "Şimdi de lifi rende gibi kullanıyorsun, derim çıktı."

"Bu iyi midir prensim." dedi biraz daha yumuşak hareketlerle kaşlarını çatarak bana. Keyifle gülümsedim.

"İyi." Sessizce bütün vücudumu yıkadı, sonra beni havluya sarıp çıkardı küvetten, kucağında taşıyarak odama götürdü. Tam yatağa bırakacakken duraksadı, yüzünü buruşturup komidine oturttu beni.

"Çarşafların nerde peki?" Yataktaki çarşafı çekiştirip çıkardı. Yere inip dolabıma ilerledim, çekmeceden çarşaf çıkarıp döndüm. O da kirli olanı atıp gelmişti bile. Çarşafı eline tutuşturup dolabın önüne geçtim, omuzlarımdan sarkan havluyla vücudumu ovuşturup kurulandım, bir baksır geçirdim altıma aceleyle. Hemen sonra da sarı bir basketbol şortunu kalçama oturttum, ona döndüm.

"Sıra sende." Gururla yatakta çıkarttığı işe bakıyordu. Bana döndü, başıyla onayladı.

Makineyi çalıştırmış, suyu ayarlayıp sevgilimi ıslatmaya başlamıştım bile. "Birlikte duş alma fikrini gözden geçiriyorum şu an." dedi gözleri göğsümde dolanırken. Suyu yüzüne tuttuğumda gözlerini yumdu hızla.

"Çok geç." dedim gülerek. Yüzündeki suyu keserken diğer eliyle belimi yakaladı, beni küvete çekmeyi denedi. Elini hemen engelledim, itiştirdim onu. "Hayır, yeni kurudum!"

"E tekrar kurursun!" diye homurdanıp kollarını göğsünde birleştirdi, yanaklarını şişirip gözlerini ayaklarına dikti. Islakken o kadar tatlıydı ki! Alnında geriye yapışan saçları onu havuzda oynayan küçük bir çocuk gibi gösteriyordu.

İsimsizler (Gay) Where stories live. Discover now