Bölüm 43 ☁️ "Ben Bunu Haketmedim."

15.8K 1K 1.4K
                                    

Sabah üstümde ağır bir yükle açmıştım gözlerimi. Zar zor başımı kaldırıp üzerimde olan şeye baktım.

Özgür'ün bacağı. Harika.

Gözlerimi devirip bacağını ittirdim. "Düzgün yatmayı bir öğrenemedin, her yerim uyuşmuş hayvan herif."

Özgür uyanmış, mal mal yüzüme bakıyordu. "Sabah sabah ne carlıyorsun yine lan? Güzellik uykumu bölme benim." ve kıçını dönüp uyumaya devam etti.

Bu haline istemsizce güldüm ve duvardaki saate baktım. Saat sabah 7'ye geliyordu. Yarım saat içinde dükkanı açmam lazımdı. Bu yüzden kalktım, uyuklayan kedimin mama kabını doldurdum ve dün gece Özgür'den arakladığım uzun kollu tişörtü değiştirme gereği duymadan dükkan tarafına geçtim.

Rafları kontrol ettikten sonra hızlıca yerleri sildim ve kasayı açtım. Ardından kapıya ilerledim. Kilidi açıp kapıyı sonuna kadar dayadım. Bugün güzel bir gündü. Öğleye kadar dersim de yoktu, kahvemi içip keyfime bakacaktım. Etrafta gelen giden kimse yoktu, bu yüzden bende elime bezi aldım ve artık kirden içerinin görünmediği camları silmeye giriştim. Arkadan da fon müziği açmıştım kendime, Yaşlı Amca'dan. Enerjim yerindeydi bugün.

Camdaki siyah lekeyi çıkarmak için tüm gücümle silerken bir yandan da şarkıyı mırıldanıyordum;

"Gamzesiz gülümsüyor, ki bence çok güzel... Yıllara bedel." 

Leke çıkınca o camı bırakıp yan cama atladım.

Camların bir kısmı bittiğinde, kapıdan bir tıkırtı geldi.

Çağıl, kapının önünde durmuş öylece bana bakıyordu.

İyi ki güzel bir gün demiştim,illa içine sıçılmak zorunda mıydı Allah'ım?

Oflayarak bezi bırakıp sandalyeden indim ve Çağıl'ın yanına adımladım.

"Hayırdır, rüyanda beni mi gördün sabah sabah?" Alaylı cümleme karşılık gözlerini devirdi.

"Yok, Cefa'yı bekliyordum da bir uğrayayım dedim." Kibirli bir gülümseme attığında, sakinleşmek adına birkaç derin nefes alıp verdim.

Sakin ol, sadece seni kışkırtmaya çalışıyor. Zaafını kullanmasına izin verme. En azından... Bundan sonra.

"Selam söyle." Samimiyetten uzak bir gülümseme gönderip tekrar işimin başına dönecekken, sesiyle duraksadım. "Eleysa'nın sen olduğunu biliyorum."

Ona doğru dönüp alkışladım. "Aferin sana, akıllı kız."

"Tatava yapmayı kes." Daha az önce sildiğim yerlere kirli ayakkabısıyla bilerek basa basa yanıma geldi. Sinirle gözlerimi kıstım.

"Cefa bana ikram ettiğinde annenin özel tarifi çayının tadını alır almaz anlamıştım, senin bir haltlar karıştırdığını."

Birkaç adım daha atıp dibime girdi. Omuzlarımı düşürmeden, özgüvenle ona baktım. Yaptığım yanlış değildi.

"Eee?"

"Ne kadar çabalarsan çabala Balın, artık Eleysa'nın sen olup olmaması bir anlam ifade etmiyor. Cefa beni sen sanıyor. Senin gösteremediğin yüreği ben gösterdiğim için, yine senden bir adım öndeyim. Korkak olduğun sürece bu hayatta kaybetmeye devam edeceksin. Duydun mu beni?"

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now