Bölüm 32 ☁️ Hiç.

14K 884 1.1K
                                    

"Evet arkadaşlar, hepinize merhaba." Hoca her zamanki gibi çantasını kürsüye bıraktıktan sonra kürsünün önüne gelip sırtını yasladı.

"Bugün yine sizinle birazcık sohbet etmek istiyorum. Geçen derste hepimiz çok keyif almıştık."

O derste Balın'ın söylediklerinden beri aklımda hep Yaren'e gerçekten aşık mıyım? sorusu dönüp duruyordu. İllet bir şeydi.

"Bugün yine aşktan mı bahsedeceğiz hocam? Ben ödevimi yaptım geldim." Önlerden bir çocuk yavşak yavşak sırıttığında gözlerimi devirdim.

"Hayır, Berat. Bugün sizinle biraz derine ineceğiz. Konumuz; aile." Hoca hafifçe gülümsedi. Bu konuyla ilgili ne anlatmamızı bekliyordu?

Balın'a kısa bir bakış attığımda gözlerini kırpmadan hocaya baktığını gördüm. Nefes bile almadığına o kadar emindim ki. Şaşkındı sanki.

"İyi misin?" Diye fısıldadığımda irkilerek bana döndü ve gözlerini kırpıştırıp gülümsemeye çalıştı. "İyiyim. Aklıma bir şey geldi sadece."

Başımı sallayıp uzaklaştım. Hocaya dikkatimi verdim tekrar.

"Bir çoğunuzun ailesini bırakıp buraya geldiğini biliyorum. Hatta gelirken bile aklınızda onlardan uzaklaşmak vardı eminim. Biraz bu konu hakkında konuşalım. Neden ailenizden uzaklaşmak iatediniz?"

Bu konu beni ilgilendirmediği için arkama yaslanıp sınıftakileri dinlemeye koyuldum.

"Hocam, aile evi terördür. Onları çok seviyorum. Ama evde olunca sürekli tepeme biniyorlar. Onu yapma Beren, bununla konuşma Beren, akşam dışarı çıkılır mı,Beren? Cidden yormuşlardı artık beni." Beren isyan ederken sınıfla birlikte ben de güldüm.

"Bir de şey var hocam, telefonumuza ya da bilgisayarımıza takık olmaları. Anneme karnım ağrıyor dediğimde bile telefonum yüzünden olduğunu iddia ediyor. Çok bunaltıyor beni." Dedi diğer bir kız.

Hoca gülümseyerek başını salladı. "İşin ucunda sizi düşündüklerini biliyorsunuzdur eminim?"

"Tabii ki evet, ama yine de bunalıyor insan."

"Genelde böyle şikayetleriniz olduğunu tahmin edebiliyorum, bu gibi nedenler yüzünden uzaklaşmak istediniz. Ben bir de ailesiyle birlikte yaşayanlara sormak istiyorum. Var mı ailesiyle yaşamaya devam eden?"

Hoca sınıfta göz gezdirirken el kaldıran birine söz verdi. "Evet Yunus." Bu adamda da nasıl hafıza varsa artık, bütün öğrencilerinin adını bilirdi. Helal olsun valla. Ben tanıştığım bir insanın ismini bir saat içinde hafızamdan silebilme yeteneğine sahiptim. Bakın yetenek diyorum, çünkü bu güzel bir şey. Kafanızda gereksiz bir bilgi olmuyor. Mis.

"Hocam ben ailemle yaşamayı seviyorum. Yurtlarda ya da öğrenci evinde sürünmüyorum. Günün sonunda eve döndüğümde bana sarılıp çay demleyen birisi var yani, 10/10 hayat hocam."

"Ütü derdi yok, çamaşır derdi yok, en önemlisi aç kalma derdi yok." Diye tamamladı başka bir kız onu. Gülerek onlara baktım. Haklılardı.

Hoca düşünceli bir şekilde bize baktı. "Aileleriniz sizin için birer iş görme aracı olmamalı. Özellikle anneleriniz." Dedi.

"Hocam, neden bu konuyu konuşuyoruz?" Bunu söyleyen Balın'dı. 'Lütfen konuşmayalım,' der gibi baktığına yemin edebilirdim.

"Dün kızım 18 yaşına bastı ve bu yıl üniversite sınavına girecek. Yani sizinle yaşıt sayılır. Onun ne düşündüğünü merak ediyorum, az çok sizin gibi düşündüğüne eminim. Davranışlarından ya da bakışlarından yanımda kalıp kalmamak konusundaki tereddütünü anlayabiliyorum. Ona yardım etmek istiyorum. Bugün bu konuyu seçmemin nedeni bu."

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now