Esmerim: Şşştttt
Esmerim: Ne yapıyorsun?
Balın: Deniz Abla'yla ağlaştık, sarıldık falan şimdi dedikodu yapıyoruz
Esmerim: Annem dün çok ısrar etti, Balın'ı bize getir burada uyusun vs diye
Esmerim: Özgürcüğünün yanında kalacaksın diye reddettim:)
Balın: Özgürcüğümün sana selamı var
Esmerim: As
Esmerim: Karşıma çıkmasın
Balın: Hahdhkdllsjxhd
Balın: Nasıl hissediyorsun? Heyecanlı mısın?
Esmerim: Değiştir konuyu bakalım
Esmerim: Heyecandan üç buçuk atıyorum şu an
Esmerim: Biraz şakinleşirim diye sana yazayım dedim ama yetmedi
Esmerim: Yanıma gelsene
Balın: Nasıl geleyim?
Esmerim: Tribünlerden in, karşıdaki binaya gir işte ne kadar zor olabilir?
Esmerim: Ben seni alırım kapıdan
Balın: Tamam, bekle
Heyecanla telefonu cebime sokuşturup Feda'yla sohbet eden Deniz Abla'ya baktım.
"Deniz Abla, ben biraz dolanacağım. Çok geç kalmam."
Deniz Abla imalı bir gülümseme attı. Al işte! Anlamıştı kadın!
"Kalabilirsin,hiç sorun değil. Oğlum maça geç çıkmasın yeter. Hadi öptüm!" ve gülerek arkasına yaslandı. Aşırı utanmıştım. Yanan yanaklarımı ellerimle havalandırmaya çalışarak tribünlerden indim.
Şerefsiz Cefoş.
Tarif ettiği gibi şu an takımın içinde olduğu binaya doğru yürüdüm. Kapıda bir güvenlik, yanında da onunla sohbet eten Cefa vardı. Bugün siyah forma giyinmişlerdi. Formasında yazan yazıda gezindi gözlerim.
C. Berkan 18
Doğum tarihinden dolayı 18'di sanırım forma numarası. O öyle istemiş olmalıydı.
Güvenlik bana doğru bakınca Cefa da arkasını döndü ve güzel yüzünü gördüm. Saçları dağınıktı, heyecandan yanakları pembe pembe olmuştu. Formasından bahsetmiyorum bile, şüphesiz ki benim için futbolun ve Beşiktaş formasının en çok yakıştığı kişiydi. Şu forma bir tek ona aitti, ona özel dikilmişti sanki.
"Selam," dedi gülümseyerek. Bende ona hafifçe gülümsedim. "Hadi gel." Diyerek ilerlemeye başladı. Onun peşinden gittim, bir dakika sonra üst kattaki kimsenin olmadığı bir koridordaydık. Camın önünde oturuyorduk. O bana baklıyordu, ben utancımdan camdan kuşları falan izliyordum.
"İşte şimdi iyi oldum."
"Ne?" Dedim anlık afallamayla. Cefa bana güzel bir gülümseme gönderdi. O an, bir şey farkettim.
"Gözlerin..."
"Ne olmuş gözlerime? Bir şey mi var?" Eliyle gözünü ovaladığında atıldım. "Hayır, hayır. Artık... Eskisi gibi bakmıyorsun. Gülüşün zorla değil, içten gülüyorsun."
Cefa tekrar gülümsediğinde kalbimin sıkıştığını hissettim. İlk kez böyle gülümsediğini görmüştüm.
Onu tanıdığımdan beri mutsuzdu, hayatın bütün yükü onun omuzlarında gibiydi. Şimdiyse... O yükü atmış gibi gülümsüyordu.
YOU ARE READING
Eleysa☁️ (Tamamlandı)
RandomO, kendi halinde yaşardı. Okuldan eve, evden antrenmanlarına giderdi. Gündüzleri normal biriydi. Sıradandı. Onu kimse merak etmezdi. Ünü için peşinde koşanlar olurdu ama onu gerçekten tanımak isteyen kimse olmazdı. Ben hariç. Ben, gündüzleri a...