Bölüm 49 ☁️ "Ben Eleysa."

19K 1.1K 1.1K
                                    

Esmerim: Şşştttt

Esmerim: Ne yapıyorsun?

Balın: Deniz Abla'yla ağlaştık, sarıldık falan şimdi dedikodu yapıyoruz

Esmerim: Annem dün çok ısrar etti, Balın'ı bize getir burada uyusun vs diye

Esmerim: Özgürcüğünün yanında kalacaksın diye reddettim:)

Balın: Özgürcüğümün sana selamı var

Esmerim: As

Esmerim: Karşıma çıkmasın

Balın: Hahdhkdllsjxhd

Balın: Nasıl hissediyorsun? Heyecanlı mısın?

Esmerim: Değiştir konuyu bakalım

Esmerim: Heyecandan üç buçuk atıyorum şu an

Esmerim: Biraz şakinleşirim diye sana yazayım dedim ama yetmedi

Esmerim: Yanıma gelsene

Balın: Nasıl geleyim?

Esmerim: Tribünlerden in, karşıdaki binaya gir işte ne kadar zor olabilir?

Esmerim: Ben seni alırım kapıdan

Balın: Tamam, bekle

Heyecanla telefonu cebime sokuşturup Feda'yla sohbet eden Deniz Abla'ya baktım.

"Deniz Abla, ben biraz dolanacağım. Çok geç kalmam."

Deniz Abla imalı bir gülümseme attı. Al işte! Anlamıştı kadın!

"Kalabilirsin,hiç sorun değil. Oğlum maça geç çıkmasın yeter. Hadi öptüm!" ve gülerek arkasına yaslandı. Aşırı utanmıştım. Yanan yanaklarımı ellerimle havalandırmaya çalışarak tribünlerden indim.

Şerefsiz Cefoş.

Tarif ettiği gibi şu an takımın içinde olduğu binaya doğru yürüdüm. Kapıda bir güvenlik, yanında da onunla sohbet eten Cefa vardı. Bugün siyah forma giyinmişlerdi. Formasında yazan yazıda gezindi gözlerim.

C. Berkan 18

Doğum tarihinden dolayı 18'di sanırım forma numarası. O öyle istemiş olmalıydı.

Güvenlik bana doğru bakınca Cefa da arkasını döndü ve güzel yüzünü gördüm. Saçları dağınıktı, heyecandan yanakları pembe pembe olmuştu. Formasından bahsetmiyorum bile, şüphesiz ki benim için futbolun ve Beşiktaş formasının en çok yakıştığı kişiydi. Şu forma bir tek ona aitti, ona özel dikilmişti sanki.

"Selam," dedi gülümseyerek. Bende ona hafifçe gülümsedim. "Hadi gel." Diyerek ilerlemeye başladı. Onun peşinden gittim, bir dakika sonra üst kattaki kimsenin olmadığı bir koridordaydık. Camın önünde oturuyorduk. O bana baklıyordu, ben utancımdan camdan kuşları falan izliyordum.

"İşte şimdi iyi oldum."

"Ne?" Dedim anlık afallamayla. Cefa bana güzel bir gülümseme gönderdi. O an, bir şey farkettim.

"Gözlerin..."

"Ne olmuş gözlerime? Bir şey mi var?" Eliyle gözünü ovaladığında atıldım. "Hayır, hayır. Artık... Eskisi gibi bakmıyorsun. Gülüşün zorla değil, içten gülüyorsun."

Cefa tekrar gülümsediğinde kalbimin sıkıştığını hissettim. İlk kez böyle gülümsediğini görmüştüm.

Onu tanıdığımdan beri mutsuzdu, hayatın bütün yükü onun omuzlarında gibiydi. Şimdiyse... O yükü atmış gibi gülümsüyordu.

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now