Bölüm 45 ☁️ Onu Çok Kırmışlar

16.8K 1.1K 1.1K
                                    

"Hoşgeldiniz!" Annem neşeyle şakıyarak kapıyı açtı ve beklemeden yanımda duran Çağıl'a elini uzattı.

"Sen Çağıl olmalısın, ben Cefa'nın annesi Deniz."

  Çağıl da ona samimi bir gülümseme gönderip elini sıktı. "Çok memnun oldum, sizinle tanışmayı dört gözle bekliyordum."

"Bir de bana sor! Oğlumum dilinden düşmeyen o kızla tanıştığım için ne kadar mutluyum bilemezsin..." Annemin bu cümleyi kurmasıyla içimdeki o rahatsızlık hissi yeniden batmaya başlamıştı.

"Gel, geç içeriye kızım." Çağıl gülümseyerek içeriye girdiğinde, arkamızda kalan Balın'ı gördü annem. "Kızıl kızım da gelmiş, hoşgelmiş!" Annem derin bir anne şefkatiyle Balın'a sarıldığında, Balın'ın elleri bir saniyeliğine havada kalmış, sonra annemin belini sıkıca sarmıştı. Göz göze geldiğimiz kısacık anda gözlerinin dolduğunu fark ettim. Anneme öyle bir sarılmıştı ki, sanki yılların özlemi varmış gibiydi.

  Annemle birkaç dakika öyle kalkp ayrıldıklarında, annemin de yüzünün allak bullak olduğunu fark ettim.

  "Hoşbuldum Deniz Abla, çaylarını aldık bak." Gözleriyle elimdeki poşeti gösterdiğinde annem gülümsedi kocaman. "Teşekkür ederim güzel kızım benim, hadi geçin içeri üşümeyin."

  Önce Balın girdi eve, ardından ben. Annem ikisinin ceketini alıp elime tutuşturdu, götür bunları odana bırak çok kalabalık, portmantda yer yok." Dedi hızlıca ve ikisini salona yönlendirdi. Bende odama girip kızların ceketlerini ve kendi ceketimi bıraktım. Elimdeki büyük poşeti de mutfağa bıraktıktan sonra salona daldım. Gerçekten... O kadar kalabalıktı ki!

  Herkesi es geçip dedemle anneanneme baktım. El ele oturuyorlardı, dedem babama bir şeyler anlatırken babam her zamanki gibi büyük bir ilgiyle onu dinliyordu. Dedem, babam için o kadar değerli bir insandı ki. Öz babasının yapmadığı babalığı yaptığını söylerdi hep. Öz babası Beşiktaş'a transfer olurken arkasında durmamış, babamla annemin sözleneceği gün herkesin içinde babamı evlatlıktan reddetmişti. Ama dedem... Her zaman babamın arkasında durmuştu. Babasına rağmen annemle evlenmesine izin vermişti, hatta onu babasına karşı korumuştu. Babam da ilk kez annemle sözlendikleri gün 'baba' demiş dedeme. Dedem hep bunu gözleri dolarak anlatırdı. Babamla aralarında gerçekten özel bir bağ vardı.

  Bizimle de öyleydi. Çocukluğumuzdan beri daima yanımızdaydı, bize yol göstermişti. Özellikle ben futbola yöneldiğim için bana daha çok yardımı dokunmuştu dedemin. O da babam gibi futbolun içindeydi ama o yorum tarafındaydı daha çok, sunuculuk yapmıştı zamanında.

Aşk meşk işlerinde de oturup bana verdiği öğütleri her zaman dinlerdim. Annemin annesi tarafından çok kalbi kırılsa da, daha sonra anneannemi tanımış ve ona çok aşık olmuştu. Anneannem onun kırık kalbini toplamış, dedem ise ona özlediği eski hayatını geri vermişti. Anneannem yıllarca tekerlekli sandalyeye mahkum kalmıştı ve dedem onu tedavi ettirmiş, onu bir daha yanından ayırmamıştı. Onlar gerçekten benim için ve kardeşlerim için çok özellerdi.

"Ooo kimleri görüyoruz? Güloş,bu ne güzellik? Bir insan yıllar geçtikçe gençleşir mi ya?" Sırıtarak konuştuğumda anneannem hemen ayaklanmıştı. "Ay deli oğlan, utandırma beni!" Yüzü kızardığında kahkaha atıp yanına gittim ve sıkı sıkı sarıldım.

  "Off,yemin ederim çok özlemişim anneanne. Lütfen bir daha gitmeyin!"

"Onu dedene söyle oğlum, durduramıyorum adamı İstanbul'da."

  Sahte bir kızgınlıkla dedeme baktım. "Anneannemi bizden ayırmana izin vermiyorum artık!" Dediğimde dedem gözlerini kısıp alaycı bir şekilde gülümsedi.

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin