Bölüm 70 ☁️ Eskisi Gibi

11.7K 1K 411
                                    

ŞÜKÜR KAVUŞTURANA😭

O KADAR ÖZLEDİM Kİ... BÖLÜM SONUNDA KONUŞURUZ SERRİ BÖLÜME GECİN😭💖

Keyifli okumalar, satır aralarında buluşalım💖

☁️☁️☁️

Kardeş... Söylemesi kolay, hissetmesi çok zor bir kelime aslında. Çoğunlukla isteğimiz dışında ortaya çıksa da hayat boyunca kendimizden bir parçayı mutlaka bırakmamız gereken kişi oluyor kardeş. Varlığından haberiniz olsun, ya da olmasın.

"Açacak mısın artık?" Dedi umursmaz bir sesle Esen. Başımı elimdeki zarftan kaldırıp onun gözlerine baktım.Umursamıyormuş gibi davransa da, biliyordum ki umrundaydı. Gözleri ele veriyordu onu. Geçtiğimiz iki haftadır birlikte uyuyor, birlikte uyanıyor, birçok şeyi birlikte yapıyorduk. Onu biraz olsun tanıdığıma inanıyordum. İşin garip tarafı, alışıyordum da. Küçük karavanımda yalnız olmamaya alışmıştım, kahvaltı yaparken biriyle oturup bir şeyler hakkında sohbet etmeye alışmıştım, gece uyumadan önce birine yüzyüze 'iyi geceler,' demeye alışmıştım. O da bana alışmıştı. Şimdi bu kağıt kardeş olmadığımızı söylese de, ki bu düşük bir ihtimaldi, muhtemelen yine de iletişimde kalacaktık.

"Açıyorum," dedim onay beklercesine gözlerine bakarak. Başını sallayarak onayladı. İç geçirip zarfın bir tarafını dikkatlice yırttım. İçindeki kağıdı çıkardım. Kat yerinden tutarak açtım. Tonla anlamadığım yazılar, çizgiler, sayılar vardı. Onlarda hızla göz gezdirip aşağılarda raz daha yavaşladım. O an, sol altta altı çizilerek yazılmış cümle çarptı gözüme.

Saç teli örnekleri çalışılan Balın ERASLAN'IN %99.99 ihtimalle Esen KARAL ile BİYOLOJİK KARDEŞ OLABİLECEĞİ tespit edildi.

"Niye öyle bakıyorsun lan? Ne oldu?" Esen uzanıp kağıdı elimden aldığında, boşta olan elimde gözümden düşen birkaç damla yaşı silip gülümsedim.

Bunu zaten biliyordum. Esen'in kardeşim olduğunu biliyordum. Ama bunu resmi bir belgeyle kanıtlamış olmak iyi gelmişti. Şimdi iki cihan bir araya gelse yine beni ondan ayıramazdı. Onda annemin babamın kanı vardı, benim diğer yarımdı.

Esen kağıdı indirip bana baktı. Gözyaşları içinde gülümsediğimde o da gülümsedi ve bana bakakaldı. Sevinip üzülmek arasında kaldığını gözlerinden anlayabiliyordum.

"Balın," dedi kısık bir sesle. "Hm?" Gözlerimi silip tekrar yüzüne baktım. Gözlerinde hayal kırıklığı vardı.

"Bana gerçekten yalan bir hayat yaşatmış. Anneme de öyle. Ben bunun hesabını anneme nasıl vereceğim?"

Esen'i belki de ilk kez bu kadar içten ve samimi bir bakışla görüyordum. Benimle konuşuyordu, ama bana mesafeliydi. Şimdi ise ilk kez o mesafe kalkmış gibi bakıyor, annesinden bahsediyordu. İçten içe bunun bir kağıt parçasıyla olmadığını biliyordum, o öyle göstermek istiyordu. Esen'in zekasına bazen hayran kalıyordum.

"Hesap vermesi gereken kişi sen değilsin, Esen," dedim. "Bunun sorumlularından alacak annen hesabını. Bırak onlar düşünsün."

Esen belki de ilk kez uzun uzun baktı gözlerime. Kendimi çok garip hissettim o böyle bakınca. Neyse ki çok da uzatmadan çekti ve arkama baktı. Cefa ve Özgür bize bakıyorlardı muhtemelen. Kağıdı Cefa getirmişti bana, Deniz Abla'nın doktor arkadaşı Didem Abla sayesinde biraz erken ulaşmıştı elimize sonuçlar. Cefa bir anda zarfla kitapçıya girince biz de şaşırmıştık. Sonra da biz konuşalım diye yalnız bırakmışlardı.

Eleysa☁️ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now